Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

v. hile yapmak (seçimde vb.), hile ile yönetmek, çıkarlarına göre değişiklik yapmak, donatmak, teçhiz etmek, allayıp pullamak, süslemek, uyduruvermek, yalancıktan yapmak, düzmece bir şekilde kurmak

RIG OUT : English Turkish

donatmak, giydirmek

RIG THE MARKET : English Turkish

piyasayı oynatmak, işine geldiği gibi fiyatları değiştirmek

RIG UP : English Turkish

uyduruvermek, düzmece yapmak

RIGA : English Turkish

n. Litvanya'nın başkenti

RIGGER : English Turkish

n. armador, makinist (uçak), kablocu, piyasayı oynatan kimse, transmisyon kasnağı

RIGGING : English Turkish

n. donanım, arma (gemi), dalavere, uçağın kanat ve kuyruk ayarı, hile, donatma

RIGGING LOFT : English Turkish

n. sahnenin üst kısmı [tiy.]

RIGHT : English Turkish

n. doğruluk, gerçek, hak, düzen, sağ, sağ taraf

RIGHT : English Turkish

v. düzeltmek, doğrultmak, dik konuma getirmek, haklı çıkarmak, telâfi etmek, derleyip toplamak, çeki düzen vermek, itibarını iade etmek

RIGHT : English Turkish

adj. doğru, dürüst, haklı, gerçek, en uygun, sağlıklı, sağ, düzenli, düz, dik (açı), dik açılı, yasal (mirasçı)

RIGHT : English Turkish

adv. doğru, düzgün, yolunda, sağa, sağda, sağdan, dosdoğru, doğrudan doğruya, tam olarak, tam, gayet, cidden

RIGHT AHEAD : English Turkish

adv. dosdoğru, doğruca

RIGHT ANGLE : English Turkish

dik açı