Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SELF-CONSCIOUSNESS : English Turkish

kendi yaptıklarının farkında olma eylemi, kendisinin farkındalık

SELF-CONSISTENT : English Turkish

kendisine sadık, kendisine inanan

SELF-CONTAINED : English Turkish

adj. diğerlerine bağlı olmayan, bağımsız; kendisi üzerinde kontrole sahip olan

SELF-CONTAINED UNDERWATER BREATHING APPARATUS : English Turkish

n. müstakil sualtı nefes alma aparatı, sualtı dalışı esnasında nefes alma ekipmanı, SCUBA

SELF-CONTRADICTION : English Turkish

n. kendini inkar, kendi kendini çürütme

SELF-CONTROLLED : English Turkish

kendinden kontrollü, kendisini engelleyen, kendi faaliyetlerini kontrol edebilen

SELF-COST : English Turkish

fonların fiyatı, sermayenin maliyeti

SELF-DEBASEMENT : English Turkish

kendini aşağılama, kendini küçük düşürme

SELF-DEFENCE : English Turkish

n. kendini savunma, kendi kendini savunma, vatandaşların haklarını veya fiziksel olarak kendilerini korumak için organize olmaları; haince bir saldırıya karşı bir kimsenin kendisini savunması esnasında meydana gelen suç sorumluluğundan muafiyet (Hukuk)

SELF-DELUDINGLY : English Turkish

kendini kandırarak, hayali bir güven hissi ile, kendini yanlış yönlendirerek

SELF-DELUSION : English Turkish

kendini kandıran, kasten kendisini aldatan

SELF-DESTRUCT : English Turkish

kendini imha etme, bir silahın içindeki düşman eline düşmesi durumunda kendisini otomatik olarak imha etmeye ayarlanmış sistem

SELF-DESTRUCTIVE INSTINCT : English Turkish

kendine zararlı içgüdü, bir kimsenin içerisindeki onu zararlı seyler yapmaya yönlendiren kontrol edilemez tutku

SELF-DEVOTION : English Turkish

kendine adanmış

SELF-DISTRUST : English Turkish

kendisine güveni olmayan

SELF-DOCUMENTED PROGRAM : English Turkish

ekran yardım penceresi olan kullanıcı dostu program

SELF-DRIVEN : English Turkish

kendi güç kaynağını içeren

SELF-EDUCATED : English Turkish

kendini eğitmiş, kendi kendine öğretmiş kimse

SELF-EFFICACY : English Turkish

kendine yarar, kendisine yarayan, bağımsız etkileyicilik

SELF-EMPLOYED WORKERS ASSOCIATION : English Turkish

müstakil çalışanlar birliği, kendileri için çalışan insanların kurduğu birlik

SELF-EVIDENT : English Turkish

kendiliğinden aşikar, kendiliğinden anlaşılan, tamamiyle açık

SELF-EXILE : English Turkish

kendi kendini sürgün etme eylemi, kendini kovma eylemi; kendi seçimi veya isteği ile kovulmuş kimse

SELF-EXISTENCE : English Turkish

kendiliğinden var olan, bağımsız şekilde var olan

SELF-EXPLAINING : English Turkish

kendini açıklayan, kendiliğinden anlaşılan, açıklama gerektirmeyen

SELF-EXPLANATORY : English Turkish

kendini açıklayan, kendiliğinden anlaşılan, açıklama gerektirmeyen