Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SAGA : English Turkish

n. destan, efsane, iskandinav masalı

SAGA NOVEL : English Turkish

n. birkaç kuşağı anlatan uzun roman

SAGACIOUS : English Turkish

adj. sağgörülü, akıllı, anlayışlı, isabetli, akıllıca

SAGACIOUSLY : English Turkish

adv. sağduyulu bir şekilde, anlayışlı bir şekilde, akıllı bir şekilde, uzak görüşlü bir şekilde

SAGACIOUSNESS : English Turkish

n. akıllılık, anlayışlılık, sağduyululuk, cin gibilik, açıkgözlük, zekilik, keskinlik, şiddet, zeka, çabuk kavrama, espri yeteneği, hazırcevaplık

SAGACITY : English Turkish

n. sağgörü, anlayış, zekâ

SAGAMORE : English Turkish

n. Kuzey Amerika'nın ikinci rütbedeki/sıradaki/derecedeki şefi olan yerli Algonquian (Kuzey Amerika kızılderilisi)

SAGE : English Turkish

n. bilge, akıllı, ağırbaşlı, adaçayı

SAGE GREEN : English Turkish

adj. adaçayı yeşili, adaçayı yaprakları renginde olan; grimsi yeşil renkte olan

SAGE TEA : English Turkish

adaçayı

SAGEBRUSH : English Turkish

n. batı ABD'nin çorak bölgelerinde bulunan çalı türü

SAGELY : English Turkish

adv. akıllı bir şekilde, öngörülü bir şekilde, dikkatli bir şekilde, zeki bir şekilde

SAGENESS : English Turkish

n. akıl, akıllılık, bilgelik, hikmet, sağduyu, öngörü, ihtiyat

SAGGAR : English Turkish

n. fırında pişerlerken çanak çömleği ve hassas seramik parçalarını korumak için kullanılan ısıya dayanıklı kilden/topraktan kap/kutu

SAGGER : English Turkish

n. anti-tank füzesi

SAGGER ANTI-TANK MISSILE : English Turkish

Sagger anti-tank füzesi, tankları ve diğer zırhlı araçları imha etmek üzere tasarlanmış füze türü

SAGGINESS : English Turkish

n. gevşeklik, bolluk, düzensizlik, bol veya gevşek gelme, sarkma/eğilme/düşme özelliği

SAGGING : English Turkish

n. düşme/sarkma/eğilme eylemi, batma eylemi, çökme batma eğilme hareketi

SAGGING : English Turkish

adj. düşen, batan, sarkan, eğilen; gevşek bir şekilde asılı duran, gevşek, laçka

SAGGY : English Turkish

adj. düşen, batan, sarkan, eğilen, düşmeye sarkmaya çökmeye meyilli olan

SAGHALIEN : English Turkish

n. Sakhalin, Sakhalin Adası, Japonya'nın kuzeyinde Okhotsk Denizi'nde bulunan Rus adası

SAGIE : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı (İbranice)

SAGIT : English Turkish

n. İbranice bir bayan ismi

SAGITTA : English Turkish

n. Yay, the Arrow (Yay), kuzey göklerinde görünen takımada yıldızı

SAGITTAL : English Turkish

adj. bir oka veya okbaşına benzeyen; bir ok veya okbaşı ile alakalı