English Turkish
SAFEGUARD : English Turkish
v. korumak, himaye etmek
SAFEKEEPING : English Turkish
n. koruma, saklama, korunma, saklanma, emniyet
SAFEKEEPING CHARGE : English Turkish
muhafaza/saklama ücreti, mülkiyetin gözetimi ve idamesi için ödenen para
SAFELIGHT : English Turkish
n. emniyetli ışık, fotoğraf film veya kağıtlarına zarar vermeyecek şekilde filtrelenmiş ışık
SAFELY : English Turkish
adv. güvenli bir şekilde, güvencede olarak, sağ salim, tehlikesizce
SAFENESS : English Turkish
n. güvenlik, emniyet,sağlamlık, tehlikeden uzak olma durumu; çok küçük hasar veya kayıp riski içerme özelliği
SAFETY : English Turkish
adj. koruyucu
SAFETY : English Turkish
n. emniyet, güvenlik, selamet
SAFETY ANGLE : English Turkish
emniyet açısı, atış esnasında atıcı veya kenarda duranların zarar görmemesini sağlayan silah açısı
SAFETY BELT : English Turkish
emniyet kemeri
SAFETY CATCH : English Turkish
emniyet kilidi, emniyet mandalı, güvenlik kilidi, kazara kullanımları önlemek için kilit
SAFETY CURTAIN : English Turkish
emniyet perdesi, yangın esnasında düşürülebilen yangına dayanıklı sahne perdesi
SAFETY DISTANCE : English Turkish
emniyet mesafesi, emniyetli mesafe, güvenli mesafe, bir araçtan bir kaza anında kendini koruyabilmesi için önündeki ile arasında bulundurması istenen mesafe
SAFETY EQUIPMENT : English Turkish
güvenlik ekipmanı, emniyet ekipmanı, kurtarma görevlerinde güvenliği sağlamak için kullanılan malzemeler topluluğu
SAFETY FACTOR : English Turkish
emniyet öğesi, güvenlik faktörü, bir hesaplamada uygun kararı verdiğinden emin olmak için çeşitli farklı değişkenleri/öğeleri hesaba katma
SAFETY FILM : English Turkish
yanmaz film
SAFETY FIRST : English Turkish
önce güvenlik
SAFETY FUSE : English Turkish
emniyet tıpası, kurşun sigorta
SAFETY GLASS : English Turkish
dağılmaz cam, mikalı cam
SAFETY GOGGLES : English Turkish
emniyet gözlükleri, koruyucu gözlük, gözleri koruması için özel olarak lens takılmış gözlükler
SAFETY IN NUMBERS : English Turkish
sayısal güvenlik, sayı çokluğunun getirdiği koruma, büyük bir gurup içerisinde bulunmak daha emniyetlidir
SAFETY ISLAND : English Turkish
efüj
SAFETY LAMP : English Turkish
madenci lâmbası
SAFETY LATCH : English Turkish
emniyet kilidi
SAFETY LIMIT : English Turkish
emniyet sınırı, güvenlik sınırı, güvenlik limiti, bir insanın emniyetini riske atmamak için aşılmaması gereken durum veya verilen öğe
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani