Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SADDLE : English Turkish

v. eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırtına yüklemek

SADDLE A PERSON WITH A TASK : English Turkish

ir kimsenin sırtına bir görev yüklemek, bir kimseye bir görev vermek, bir görevi bir kimseye devretmek, herkese bir görev vermek

SADDLE BLANKET : English Turkish

eyer örtüsü, eyer battaniyesi

SADDLE HORSE : English Turkish

inek atı

SADDLE OF MUTTON : English Turkish

sırt eti

SADDLE SHOES : English Turkish

n. beyaz veya açık renkli bağcıklı ve ayağın üst kısmında zıtlık oluşturan bir deri bant geçen alçak profilli ayakkabılar

SADDLEBACK : English Turkish

n. sırtı semer şeklindeki balık, ortası çökük tepe, çatı kalkan duvarı

SADDLEBACKED : English Turkish

adj. ortası çökük, beli çökük, çatı kalkan duvarlı

SADDLEBAG : English Turkish

n. heybe, hurç

SADDLEBAGS : English Turkish

n. heybe, eyer çantaları, bir atın eyerinin arka kısmına yerleştirilen büyük çantalar

SADDLEBOW : English Turkish

n. eyerin kemerli/kavisli uç kısmı

SADDLECLOTH : English Turkish

n. eyer örtüsü, eyer battaniyesi, eyerin atın derisini rahatsız etmesini önlemek için eyer altına yerleştirilen kalın battaniye

SADDLED : English Turkish

adj. eyerlenmiş, eyer takan, eyer kuşanan, bir binicinin oturması için uygun olan (bir at veya diğer hayvanlarla alakalı)

SADDLED WITH DEBTS : English Turkish

orç semeri kuşanmış, tamamen borca batmış, borçla zayıf düşmüş

SADDLENOSE : English Turkish

n. eyer kaşı

SADDLER : English Turkish

n. saraç

SADDLERY : English Turkish

n. saraçlık, saraç dükkânı, saraçhane, koşum takımı

SADDLETREE : English Turkish

n. eyer kaltağı

SADDO : English Turkish

n. (aşağılayıcı argo) acınacak kimse, zavallı kimse; acınacak halde veya aşağılık kimse

SADDUCEAN : English Turkish

adj. Saddusi'lere ait (tarihi Yahudi mezhebi)

SADDUCEE : English Turkish

n. Saddusi, İncil'i edebi şekilde yorumlaması ile karakterize tarihi bir Yahudi mezhebi üyesi

SADDUCEEISM : English Turkish

n. Saddusizm, Saddusi prensipleri

SADDUCISM : English Turkish

n. Saddusizm, Saddusi prensipleri

SADE : English Turkish

n. bir soyadı (İbranice); Helen Folasade Adu (1959 doğumlu), Nijerya asıllı ünlü İngiliz şarkıcı

SADE ADU : English Turkish

n. saçların başın arkasında bir yöne doğru örülmesi şeklindeki Helen Folasade Adu'ya ithafen isimlendirilen saç stili