English Turkish
SCALD : English Turkish
v. haşlamak, kaynatmak, kaynar su dökmek, sıcak su ile yakmak
SCALD HEAD : English Turkish
haşlanmış kafa, yanık kafa, saçların kaybedilmesi ve kuru döküntüleri kepek gibi dökülen sivilce/kabarcıklarla karakterize olan çeşitli kafa derisi hastalıkları
SCALD OUT : English Turkish
v. kaynar su ile yıkamak
SCALDING : English Turkish
adj. yakan, yakıcı, kavurucu; kavurmak için yeterli sıcaklıkta; acı keskin dokunaklı, biting, kırıcı, dokunaklı, iğneleyici
SCALDING HOT : English Turkish
adj. fokur fokur, kaynar, hamam gibi, cehennem gibi
SCALDING TEARS : English Turkish
manevi acı ile dökülen gözyaşları, üzüntü ile dökülen gözyaşları
SCALE : English Turkish
n. pul, balık pulu, skala, kabuk, tartar, kazan taşı, kefe, terazi gözü, ölçek, ölçü, barem, derece, gam [müz.], cetvel, tarife, basamak
SCALE : English Turkish
v. tartmak, ağırlığını ölçmek, tırmanmak, tırmanarak çıkmak, ayarlamak, derecelendirmek, orantılı olmak, pullarını ayıklamak, kazıyarak temizlemek, diş taşlarını temizlemek, tartarlarını temizlemek, kefeki taşı ile düşürmek, pul pul olmak, kabuklanmak
SCALE ARMOR : English Turkish
zırhlı elbise
SCALE BEAM : English Turkish
n. terazi kolu
SCALE BUYING : English Turkish
n. toptan alış, topluca alma
SCALE DOWN : English Turkish
düşürmek, azaltmak, düşmek, azalmak
SCALE FISH : English Turkish
alığın pullarını temizlemek
SCALE IN : English Turkish
v. gelmek (ağırlık), çekmek (ağırlık)
SCALE INSECT : English Turkish
pul böceği, kendini bir bitkiye tutturarak onun yaprakları üzerinde beslenen böcek türü
SCALE MARK : English Turkish
ölçü işareti, bir laet üzerindeki ölçü almak için kullanılan çentik
SCALE OF A MAP : English Turkish
harita ölçeği, bir harita üzerinde göreceli mesafeyi göstermek için kullanılan ölçü/anahtar
SCALE OF NOTATION : English Turkish
n. bir sayılar grubunun bağlantılı modda rakamlar tarafından temsil edildiği sistem
SCALE OF WAGES : English Turkish
ücret skalası, ücret tarifesi, maaşların sırası
SCALE OFF : English Turkish
v. pullarını ayıklamak, pul pul olmak, pullanmak
SCALE OUT : English Turkish
v. gelmek (ağırlık), çekmek (ağırlık)
SCALE RANGE : English Turkish
içerisinde ölçünün/skalanın uygun olduğu veya çalıştırılabildiği alan
SCALE UP : English Turkish
v. yükseltmek, artırmak, çoğaltmak, artmak, yükselmek
SCALEBOARD : English Turkish
n. çerçeve arkası tahtası, resim veya aynanın arkası için kullanılan çok ince tahta; bir mobilyanın yüzeyini örtmek için kaplama olarak kullanılan ince ağaç tabakası; bir sayfayı düzeltmek veya satır aralığını ayarlamak için kullanılan ince ağaç şeridi (Baskı, yazdırma)
SCALED : English Turkish
adj. pullu, pul pul olmuş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani