Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SCISSORSBILL : English Turkish

n. su yüzeyini uzun gagaları ile sıyırarak yiyeceklerini yakalayan çeşitli denizkuşları türlerinden herbiri, skimmer

SCISSURE : English Turkish

n. yarık

SCIURIDAE : English Turkish

n. sincapların çizgili sincapların ve dağ sıçanlarının dahil olduğu kemirgenler familyası (Biyoloji)

SCIURINE : English Turkish

adj. sincap ve benzer küçük kemirgenlerle alakalı, sincaplarıda içeren kemirgenler ailesinden hayvanlarla alakalı

SCLC : English Turkish

Saygıdeğer Martin Luther King Jr ve siyahi toplumun diğer liderleri tarafından 1957 yılında kurulan Amerikan medeni haklar organizasyonu

SCLERA : English Turkish

n. gözakı, sklera

SCLERAL : English Turkish

adj. gözün lifli beyaz örtüsü ile alakalı, sklera/gözakı ile alakalı

SCLERECTOMY : English Turkish

n. skleranın parçasının ameliyatla alınması, gözün lifli beyaz örtüsünün bir parçasının kesilip alınması (Tıp)

SCLEREMA : English Turkish

n. (Tıp) skleroz, doku veya vücut parçasının sertleşmesi (özellikle derinin)

SCLERITIS : English Turkish

n. gözakı iltahabı, gözün lifli beyaz örtüsünün iltahaplanması (Tıp)

SCLERODERMA : English Turkish

n. deri ve bağlantılı dokuların sertleşmesi ile karakterize hastalık (Tıp)

SCLERODERMATITIS : English Turkish

n. derinin sertleşmesi ve iltahaplanması (Tıp)

SCLERODERMATOUS : English Turkish

adj. sert ve pullu bir deri ile kaplanmış (Zooloji)

SCLEROGENIC : English Turkish

adj. sert dokular üreten (Botanik)

SCLEROGENOUS : English Turkish

adj. sert dokular üreten (Botanik)

SCLEROID : English Turkish

adj. sert, katı, koyu, yoğun, sertleşmiş, hissiz (Biyoloji)

SCLEROMA : English Turkish

n. tümör benzeri sertleşmiş doku (Tıp)

SCLEROPROTEIN : English Turkish

n. bağlayıcı ve iskelet dokularında bulunan lifli çözünmez protein (Biyokimya)

SCLEROSED : English Turkish

adj. sert, katı, sertleşmiş, hissizleşmiş (Tıp)

SCLEROSIS : English Turkish

n. doku sertleşmesi, skleroz

SCLEROTIC : English Turkish

n. gözakı, sklera

SCLEROTIC : English Turkish

adj. dokusu sertleşmiş, sertleşmiş

SCLEROTITIS : English Turkish

n. gözakı iltahabı, gözün lifli beyaz örtüsünün iltahaplanması (Tıp)

SCLEROTIUM : English Turkish

n. sıtmaya sebep olan parazitin dinlenme durumu, aynı tip mantarın bitkisel hayatta yaşayan şekli (Botanik)

SCLEROTOME : English Turkish

n. part of the mesenchymal tissue that develops into the ribs and vertebrae (Embryology); surgical tool used to make incisions in the sclera (Tıp)