Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SCRAM : English Turkish

interj. çek git, defol

SCRAMBLE : English Turkish

n. güçlükle ilerleme, tırmanış, çabalama, mücâdele, motokros yarışı, acele havalanma

SCRAMBLE : English Turkish

v. çabalamak, sürünerek ilerlemek, güçlükle ilerlemek, mücâdele vermek, karıştırmak, çırpmak [yum.], yağda pişirmek

SCRAMBLE FOR : English Turkish

v. kapışmak

SCRAMBLE FOR A LIVING : English Turkish

v. hayat mücadelesi vermek, yaşam savaşı vermek

SCRAMBLE FOR PROMOTION : English Turkish

promosyon için mücadele etmek, bir promosyon kazanmak için çaba harcamak

SCRAMBLE TOGETHER : English Turkish

v. karıştırmak

SCRAMBLE UP : English Turkish

v. karıştırmak

SCRAMBLED : English Turkish

adj. karıştırılmış, harmanlanmış; karma karışık edilmiş, düzensiz bir şekilde birleştirilmiş

SCRAMBLED EGG : English Turkish

çırpılmış yumurta, pişirilmeden önce çırpılmış yumurta

SCRAMBLED EGGS : English Turkish

yağda yumurta, omlet

SCRAMBLER : English Turkish

n. telefonun dinlenmesini önleyen cihaz

SCRAN : English Turkish

n. yiyecek, yemek

SCRANNEL : English Turkish

adj. kaba, kırıcı, duyulması hoş olmayan; ince veya hafif; yetersiz, az, kıt, yavan

SCRAP : English Turkish

n. parça, kırıntı, hurda, kırpıntı, bozuntu, paçavra, kupür, döküntü, kavga, dövüş

SCRAP : English Turkish

v. kavga etmek, dövüşmek, çatışmak, hurda olarak kullanmak, hurdaya ayırmak, ıskartaya çıkarmak, çürüğe çıkarmak, ıskartaya ayırmak, parçalamak, ufalamak

SCRAP HEAP : English Turkish

n. hurda yığını, döküntü yığını

SCRAP IRON : English Turkish

hurda demir

SCRAP METAL : English Turkish

n. hurda metâl

SCRAP OF PAPER : English Turkish

kâğıt parçası, karalama kâğıdı

SCRAP PAPER : English Turkish

kâğıt parçaları

SCRAP VALUE : English Turkish

hurda değeri

SCRAP YARD : English Turkish

n. hurda satış yeri

SCRAPBOOK : English Turkish

n. kupürler albümü, gazete kupürlerinin yapıştırıldığı albüm

SCRAPE : English Turkish

interj. garç, gırç