English Turkish
SCRAPE : English Turkish
v. kazımak, kazıyarak temizlemek, gıcırdatarak çekmek, gıcırdatmak, gıcırtı yapmak, sürtünmek, sıyırmak
SCRAPE : English Turkish
n. kazıma sesi, sürtme sesi, kazıma, sürtme, sıyrık, çizik, sıkıntı, çıkmaz, zor durum
SCRAPE A LIVING : English Turkish
güçlükle hayatta kalmak
SCRAPE A WALL : English Turkish
ir duvarı kazıyarak temizlemek, bir duvarı ovalamak
SCRAPE ALONG : English Turkish
v. kıt kanaat geçinmek, idare etmek
SCRAPE ONE'S DISH : English Turkish
tabağını silip süpürmek, tabağını kazımak, tabağını temizlemek, tabağındaki herbir yiyecek kırıntısını yemek
SCRAPE OUT A HOLE IN THE GROUND : English Turkish
yerde bir delik açmak, yeri kazmak
SCRAPE SHOE : English Turkish
dalkavuk, yağcı, pohpohlayan kimse, yalaka
SCRAPE THE BARREL : English Turkish
v. kalanla idare etmek, artıkları kullanmak
SCRAPE THROUGH : English Turkish
güç belâ atlatmak (sınav), zorla geçmek (sınav), yakayı kurtarmak
SCRAPER : English Turkish
n. raspa, kazıyıcı, sistre, demir kapı çamurluğu
SCRAPER MAT : English Turkish
kazıyıcı mat, paspas, ayakkabıların altını temizlemek için küçük halı
SCRAPHEAP : English Turkish
n. çöp dökülen alan, çöplük; çöp veya hurda yığını; hurdaya ayrılmış metal yığını
SCRAPIE : English Turkish
n. koyunlarda istemdışı sinirsel seğirmelere ve neticesinde felce sebep olan bulaşıcı beyin hastalığı (Veterinerlik)
SCRAPING : English Turkish
n. kazıma
SCRAPINGS : English Turkish
n. kazıntılar
SCRAPPER : English Turkish
n. kavgacı tip
SCRAPPINESS : English Turkish
n. paçavra ve kırıntılardan meydana gelme özelliği, parçalardan oluşma özelliği
SCRAPPLE : English Turkish
n. baharatlanmış yulaf lapası ve domuz kıkırdağından yapılan kızartılmış yemek (ABD)
SCRAPPY : English Turkish
adj. artıklardan oluşan, bölük pörçük, derme çatma, kavgacı
SCRAPS : English Turkish
n. paçavra, kırıntı, artık, hırdavat, yağın eritilmesinden sonra kalan kıkırdak
SCRAPYARD : English Turkish
n. hurdalık, hurda metalin depolanıp satıldığı yer
SCRATCH : English Turkish
adj. gelişigüzel, rasgele, avanssız, acele ile toplanmış, derme çatma
SCRATCH : English Turkish
n. çizik, sıyrık, kaşıma sesi, gıcırtı, başlangıç çizgisi, çizgi, çızıktırma
SCRATCH : English Turkish
v. kaşımak, kaşınmak, tırmalamak, tırnaklamak, çizmek, kazımak, çıkarmak, karalamak, acele ile yazmak, cızırdamak, çekilmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani