English Turkish
BACKGROUND NOISE : English Turkish
arka plan gürültüsü, fon gürültüsü, çevre gürültüsü, bilgi transferine engel olan rastgele sinyaller
BACKGROUND PAPERS : English Turkish
arka plan belgeleri, geçmiş belgeler, tarihî belgeler, erken tarihin en önemli bilgilerini içeren belgeler
BACKGROUND PRINTING : English Turkish
artalanda yazdırma, arka plan baskı, bir bilgisayarın diğer işlemleri sürerken evrak yazdırma
BACKGROUND PROCESSING : English Turkish
artalan işlemleri, arka plan işlemleri, geri plan işlemleri, mevcut bilgisayar işlemlerini etkilemeyecek bir şekilde veri işlenmesi
BACKGROUND PROGRAM : English Turkish
artalan programı, arka plan programı, yüksek öncelikli diğer programların artalanında kendiliğinden çalışan bilgisayar programı
BACKGROUND RADIATION : English Turkish
arka plan radyasyonu, yeryüzünü kaplayan düşük seviye radyasyon, zemindeğer radyasyonu, temel radyasyon
BACKGROUND RECALCULATION : English Turkish
arka plan yeniden hesaplaması, elektronik bir sayfada çalışırken hücrelerin tekrar hesaplanması
BACKGROUND TASK : English Turkish
artalan görevi, arka plan görevi, ana uygulamaya paralel olarak çalışan görev
BACKGROUND VOICES : English Turkish
arka plan sesleri, artalan sesleri, solisti veya solistleri destekleyen sesler
BACKGROUNDER : English Turkish
n. arka plan bilgisi veren kimse, hükümet veya iş çevresinden resmî bir sözcünün bir durumla ilgili olarak basın mensuplarına arka plan bilgisi verdiği gayriresmî basın toplantısı; arka plan bilgisi sağlayan rapor veya brifing
BACKHAND : English Turkish
n. ters vuruş; sola yatık el yazısı
BACKHANDED : English Turkish
adj. sola yatık (yazı); elin tersiyle yapılan (vuruş); iki anlamlı, belirsiz, kapalı
BACKHANDED COMPLIMENT : English Turkish
hoşa gitmeyen iltifat, hakaretle karışık iltifat
BACKHANDER : English Turkish
n. ters vuruş, rüşvet
BACKHANDING : English Turkish
n. elin tersiyle yapılan vuruş, teniste bir vuruş biçimi
BACKHAUL : English Turkish
n. (İnternet) veriyi internet kanallarıyla gönderdiği bir dağıtım noktasına yoğunlaştırma; daha sonra yayınlanmak üzere radyo veya TV sinyallerini bir dağıtım noktasında yoğunlaştırma; uzak kullanıcılardan merkez ağa yapılan veri aktarımı
BACKHOUSE : English Turkish
n. arka yapı, evin ana binasının arkasına yapılan yapı (dış tuvalet, müştemilat vs gibi)
BACKING : English Turkish
n. yardım, destek, destekçiler, takviye; torpil; arka, arkalık, ciro, onay, kayırma
BACKING AND FILLING : English Turkish
ocalama, kararsız kalma, iki iş veya karar arasında kararsız kalma, sürekli karar değiştirme, bir kararı sürekli olarak erteleme (Amerikan Argosu); dönüşümlü olarak yelkenlerin rüzgârı yakalamasını sağlayarak ve engelleyerek bir su aracına dar bir alanda kılavuzluk etme (Denizcilik)
BACKING TRACK : English Turkish
n. destek kaydı, daha önceden kaydedilmiş müzik vokali
BACKLAND : English Turkish
n. taşra, kır, bir ülkenin uzak köşeleri, bir ülkenin ücra ve oturulmayan bölümleri
BACKLASH : English Turkish
n. ters tepki; beklenmedik sonuç (kötü); laçka, boşluk [müh.], salgı [müh.]
BACKLASHING : English Turkish
n. geri tepme, geri tepme işi veya olayı, ters yönde geri gelme (özellikle de balıkçılıkta makara ile ilgili); bir kimseye veya şeye karşı gele işi veya olayı, karşı gelme; yansıma, tepki
BACKLESS : English Turkish
adj. arkasız, arka çıkılmadan, arka çıkılmamış, desteksiz
BACKLETTER : English Turkish
n. teminat mektubu, bir kontrata ek olarak o kontratta yer alamayacak olan her iki tarafın haklarını ve zorunluluklarını belirtmek için hazırlanan mektup
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani