English Turkish
SEREIN : English Turkish
n. bulutsuz gökyüzünden günbatımından sonra düşen güzel yağmur veya buğu
SERENA WILLIAMS : English Turkish
n. (1981 doğumlu) kadın tenisçi, 1999 ABD Açığı kazanan
SERENADE : English Turkish
n. serenat
SERENADE : English Turkish
v. seranat yapmak
SERENADER : English Turkish
n. seranat yapan kimse
SERENDIPITOUS : English Turkish
adj. kazara yapılan bir keşif vasıtasıyla elde edilen; birşeyleri kazara keşfetme yeteneği ile karakterize
SERENDIPITOUSLY : English Turkish
adv. yararlı bir şekilde, faydalı bir şekilde, uygun olarak, hoşnutlukla; kazara, tesadüfen, rastlantı eseri, şans eseri
SERENDIPITY : English Turkish
n. kazara değerli keşifler yapabilme
SERENE : English Turkish
adj. durgun, sakin, huzurlu, rahat, açık, berrak, yüce
SERENELY : English Turkish
adv. rahatlamış ve sakin bir tarzda, sakin bir şekilde, barış içerisinde
SERENENESS : English Turkish
n. sükunet, huzur, sakinlik, barışseverlik, sessizlik, dinginlik; açıklık, bulutsuzluk; kraliyet kalitesi, krallara layıklık, üstünlük, büyüklük, eğemenlik
SERENITY : English Turkish
n. durgunluk, dinginlik, sükunet, huzur, berraklık
SERF : English Turkish
n. köle, derebeylik kölesi, ortaçağ köylüsü, serf
SERFAGE : English Turkish
n. kölelik, serflik
SERFDOM : English Turkish
n. kölelik, serflik
SERFHOOD : English Turkish
n. kölelik, serflik, bir kölenin durumu; vasallık, derebeylik sistemi
SERG. : English Turkish
n. çavuş; birinci sınıf havacdan veya onbaşıdan daha yüksek rütbedeki astsubay; rütbe olarak bir teğmen veya yüzbaşının altında olan polis memuru
SERGE : English Turkish
n. şayak, serj
SERGEANCY : English Turkish
n. çavuş pozisyonu, çavuş rütbesi
SERGEANT : English Turkish
n. çavuş, astsubay, komiser muavini, londra belediye memuru
SERGEANT FIRST CLASS : English Turkish
kıdemli başçavuş [amer.]
SERGEANT MAJOR : English Turkish
aşçavuş
SERGEANT-AT-ARMS : English Turkish
kanun ve düzeni korumakla görevlendirilmiş memur
SERGEANT-AT-LAW : English Turkish
özel tip İngiliz hukukçusu/avukatı
SERGEANTSHIP : English Turkish
n. çavuş pozisyonu, çavuş rütbesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani