Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SERVANT : English Turkish

n. uşak, hizmetçi, hizmetli, memur, kul, hademe

SERVANT GIRL : English Turkish

hizmetçi kız, besleme

SERVANT MAID : English Turkish

hizmetçi

SERVE : English Turkish

n. servis, servis atışı, servis sırası

SERVE : English Turkish

v. hizmet etmek, servis yapmak, yerine getirmek, görev yapmak, hizmet vermek, hapis yatmak, yaramak, yararı dokunmak, kulluk etmek, müşteriye bakmak, yetmek, vermek, kötü davranmak, çektirmek, çalışmak, işine yaramak, el vermek, olanak tanımak, servis atışı yapmak

SERVE A PERSON WITH THE SAME SAUCE : English Turkish

ir kimseye aynı sosla servis etmek, bir kimseye tazminat ödemek, bir kimseye ödeme yapmak

SERVE A SENTENCE : English Turkish

hapis cezasını çekmek

SERVE A TRICK : English Turkish

v. oyun oynamak, kandırmak

SERVE AN ORDER : English Turkish

ir mahkeme emrini teslim etmek

SERVE AS A MIDDLEMAN : English Turkish

aracı olarak hizmet etmek, ajan gibi hareket etmek

SERVE AS A ROLE MODEL : English Turkish

ir rol model gibi hizmet etmek, iyi bir örnek olarak hareket etmek

SERVE AT TABLE : English Turkish

v. masaya servis yapmak

SERVE CUSTOMERS : English Turkish

müşterilere hizmet etmek, müşterilerin taleplerini ve isteklerini temin etmek

SERVE IDOLS : English Turkish

idollere hizmet etmek, pagan tanrılarına tapınmak

SERVE IN OFFICE : English Turkish

esmi postayı doldurmak, kamu pozisyonunda hizmet etmek

SERVE ITS PURPOSE : English Turkish

elirli bir amaç için kullanılmak

SERVE NOTICE : English Turkish

uyarmak, ihtar etmek, bildirmek

SERVE ONE THE SAME SAUCE : English Turkish

ir kimseye aynı sosu servis etmek, bir kimseye tazminat ödemek, bir kimseye ödeme yapmak

SERVE ONE'S APPRENTICESHIP : English Turkish

çıraklık yapmak, çırağı olmak

SERVE ONE'S TIME : English Turkish

askerlik yapmak, görev yapmak, hapis yatmak

SERVE OUT : English Turkish

paylaştırmak, bölüştürmek, tamamlamak, sona erdirmek

SERVE SMB. OUT : English Turkish

v. acısını çıkarmak, öç almak

SERVE TABLES : English Turkish

masalara servis yapmak, bir restoranda masalara yiyecek getirmek

SERVE THE HOUR : English Turkish

elirleyici anda teslim etmek, kader anında vermek

SERVE THE PURPOSE : English Turkish

iş görmek