Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SERVICE REGULATIONS : English Turkish

idari düzenlemeler, hizmet kuralları

SERVICE RIFLE : English Turkish

hizmet tüfeği, askerler tarafından taşınan silah

SERVICE SOCIETY : English Turkish

n. hizmet kurumu

SERVICE STATION : English Turkish

enzin istasyonu, servis

SERVICE STRIP : English Turkish

hizmet şeridi, bir kimsenin nekadar zamandır hizmet ettiğini gösteren nişan

SERVICE SUPPORT ROLE : English Turkish

hizmet destek rolü, savaş hizmeti

SERVICE TREE : English Turkish

hizmet ağacı, küçük kahverengi yenebilen bir meyve veren Avrupa yaprak döken ağacı; beyaz çiçekleri ve koyu mavi renkli veya morumsu meyveleri olan Kuzey Amerika ağaç veya çalı türü

SERVICE TROOPS : English Turkish

hizmet birlikleri, lojistik birlikler, destek askerleri

SERVICE UNIFORM : English Turkish

askeri üniforma, üniforma

SERVICE WOMAN : English Turkish

kadın asker

SERVICEABILITY : English Turkish

n. fonksiyonellik, kullanışlılık, pratiklik, uygulanabilirlik; devamlılık, sağlamlık

SERVICEABLE : English Turkish

adj. iş görür, faydalı, kullanışlı, dayanıklı, uzun ömürlü, işe yarar

SERVICEABLENESS : English Turkish

n. fonksiyonellik, kullanışlılık, pratiklik, uygulanabilirlik; devamlılık, sağlamlık

SERVICEABLY : English Turkish

adv. kullanışlı bir şekilde, fonksiyonel bir şekilde, pratik bir şekilde

SERVICEMAN : English Turkish

n. asker, servis görevlisi, tamirci, araba tamircisi

SERVICEMEN'S WELFARE ASSOCIATION : English Turkish

İsrail askerlerinin refahı için çalışan gönüllü organizasyon

SERVICES : English Turkish

n. servis takımı, çay takımı, araç gereçler, aletler

SERVICEWOMAN : English Turkish

n. silahlı kuvvetlerde hizmet eden kadın; kadın bakım işçisi, tamiratlar yapan kadın

SERVIENT : English Turkish

adj. hizmet eden, ast, madun, köleleştirilmiş

SERVIETTE : English Turkish

n. peçete

SERVILE : English Turkish

adj. köle, köle gibi, yaltakçı

SERVILELY : English Turkish

adv. itaatkar bir şekilde, uysal bir şekilde, hizmet eden bir şekilde, köle gibi bir tarzda

SERVILENESS : English Turkish

n. kölelik, köle gibi olma özelliği

SERVILITY : English Turkish

n. kölelik, yaltakçılık, gurursuzluk

SERVING : English Turkish

n. porsiyon, servis, tabak