English Turkish
SHINE : English Turkish
v. parlamak, ışıldamak, ışık saçmak, parıldamak, parlatmak, cilalamak, sivrilmek, ışımak
SHINE IN SOCIETY : English Turkish
sosyetede göze çarpmak, toplulukta parlamak, toplumda öne çıkmak, göze çarpmak
SHINE OUT : English Turkish
v. parlamak, aydınlık saçmak, neşe saçmak, belli olmak
SHINE SOMEONE DOWN : English Turkish
irilerini geçmek, birilerinden daha iyi yapmak
SHINE UP TO : English Turkish
memnun etmeye çalışmak, gözüne girmeye çalışmak, yağ çekmek
SHINE UPON : English Turkish
v. üzerine parlamak, aydınlatmak
SHINER : English Turkish
n. parlatıcı, parlayan şey, altın lira, morarmış göz, gümüşi balık (g. amer.)
SHINERS : English Turkish
n. para
SHINGLE : English Turkish
n. çatı padavrası, kısa saç (kadın), alagarson saç, tabela, çakıl, çakıllı sahil
SHINGLE : English Turkish
v. çatıyı padavra ile kaplamak, kısa kesmek (saç), demiri döverek işlemek
SHINGLER : English Turkish
n. çatı padavrası döşeyen kimse, çatı padavrası ile çatıları veya duvarları kaplayan kimse
SHINGLES : English Turkish
n. zona hastalığı
SHINGLY : English Turkish
adj. çakıllı
SHINGUARD : English Turkish
n. hokey oyuncuları veya beyzbolda tutucular tarafından alt bacakları örtmesi ve koruması için giyilen sert koruyucu elbise (incikleri ve dizleri); dizlik
SHINILY : English Turkish
adv. parlayan bir şekilde, ışık saçan bir şekilde, parlak ve gösterişli bir tarzda
SHININESS : English Turkish
n. parlaklık, parıltı, parıldama özelliği
SHINING : English Turkish
adj. ışıldayan, parlak, ışıltılı, ışık saçan, ışıl ışıl, olağanüstü, parlayan
SHINING : English Turkish
n. ışıltı, ışıldama, parlama
SHINING EXAMPLE OF : English Turkish
-ın mükemmel örneği,
ın harika modeli
SHINING LIGHT : English Turkish
parlak ve sevimli kişilik; radyant ve parlak ışık
SHININGLY : English Turkish
adv. parlak bir şekilde; parlayan bir şekilde; ışıltıyla
SHINKANSEN : English Turkish
n. Japon yüksek hızlı tren sistemi
SHINNY : English Turkish
n. tırmanmak
SHINNY ON ONE'S OWN SIDE : English Turkish
kendi tarafında parlak, kendi bölgesinin dışında cüretkar değil
SHINPAD : English Turkish
n. hokey oyuncuları veya beyzbolda tutucular tarafından alt bacakları örtmesi ve koruması için giyilen sert koruyucu elbise (incikleri ve dizleri); dizlik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani