Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHIPBUILDER : English Turkish

n. gemi inşa mühendisi, gemi yapımcısı

SHIPBUILDING : English Turkish

n. gemi yapımı, gemi inşası

SHIPFUL : English Turkish

n. bir gemiyi dolduran malzemenin miktarı, gemi yükü

SHIPLOAD : English Turkish

n. yük (gemi), kargo

SHIPMAN : English Turkish

n. denizci, gemide çalışan kimse; kaptan, gemi komutanı

SHIPMASTER : English Turkish

n. kaptan, gemi kaptanı

SHIPMATE : English Turkish

n. aynı gemide hizmet eden

SHIPMENT : English Turkish

n. parti, yük, kargo, yükleme, deniz nakliyatı

SHIPOWNER : English Turkish

n. armatör, gemi sahibi

SHIPPABLE : English Turkish

adj. yüzdürülebilir, gönderilebilir (gemi, uçak, vb. vasıtasıyla)

SHIPPED : English Turkish

adj. gönderilmiş, nakledilmiş (gemi, uçak, vb. vasıtasıyla)

SHIPPER : English Turkish

n. nakliyeci, yükleyici, gönderici, ihracatçı

SHIPPING : English Turkish

n. taşıma, nakliye, gönderme, gemi trafiği, filo, ticaret filosu, tonaj

SHIPPING AGENT : English Turkish

deniz nakliyecisi, gemicilik şirketi

SHIPPING AND HANDLING FEE : English Turkish

n. taşıma ücreti

SHIPPING ARTICLES : English Turkish

gemi personelinin kaptanla yaptığı anlaşma, gemi çalışma koşulları

SHIPPING BILL : English Turkish

manifesto, sevk belgesi

SHIPPING CHARGES : English Turkish

gemi ile gönderilen yük veya paketlerin maliyeti/fiyatı, navlun ücretleri

SHIPPING CLERK : English Turkish

ir teknedeki hareket memuru

SHIPPING COMPANY : English Turkish

gemicilik şirketi

SHIPPING FORECAST : English Turkish

n. deniz hava raporu

SHIPPING ROOM : English Turkish

gönderilmeden önce teslimatların toplandığı oda

SHIPPING TYCOON : English Turkish

servetinin çoğunu denizaşırı yerlere gemiyle mal satmaktan kazanmış zengin işadamı

SHIPS THAT PASS IN THE NIGHT : English Turkish

gece geçen gemiler, kısa ve tesadüfi toplantı

SHIPSHAPE : English Turkish

adj. donanımlı, düzgün, tertipli