Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHIRT BLOUSE : English Turkish

n. bluz (yakalı)

SHIRT FRONT : English Turkish

gömlek göğüslüğü

SHIRT SLEEVE : English Turkish

açık

SHIRT SLEEVE DIPLOMACY : English Turkish

açık diplomasi

SHIRT SLEEVES : English Turkish

giysi kolları; fanila üzerine bir ceket veya palto giymeme durumu

SHIRT WAISTER : English Turkish

kadının özel dikim bulüzü, kadın fanilası; önden iliklenen fanila

SHIRT-SLEEVE DIPLOMACY : English Turkish

anlamsız diplomasi

SHIRT-SLEEVE PHILOSOPHY : English Turkish

asit felsefe

SHIRTDRESS : English Turkish

n. fanilaya benzeyecek şekilde tasarlanmış kadın elbisesi, shirtwaist

SHIRTFRONT : English Turkish

n. bir fanilanın ön tarafı

SHIRTING : English Turkish

n. gömleklik

SHIRTLESS : English Turkish

adj. gömleksiz, beş parasız, meteliksiz

SHIRTMAKER : English Turkish

n. bir uğraş olarak fanilaları diken kimse

SHIRTSLEEVES : English Turkish

n. fanilanın kolları; fanila üzerine bir ceket veya palto giymeme durumu

SHIRTTAIL : English Turkish

n. bir fanilanın bele uzanan alt tarafı, bir fanilanın genellikle pantolonun içine sokulan parçası

SHIRTWAIST : English Turkish

n. kadının özel dikim bulüzü, kadın fanilası; fanilaya benzer elbise

SHIRTWAISTER : English Turkish

n. shirtwaist, kadının özel dikim bulüzü, kadın fanilası; önden iliklenen fanila

SHIRTY : English Turkish

adj. huysuz, aksi, sinirli, çabuk sinirlenir

SHISEIDO CO., LTD. : English Turkish

n. 1872 yılında kurulan ve Japonya'da batı tarzında açılan ilk özel eczane olan Japon şirketi, dünya çapında kozmetik üreticisi

SHISH KEBAB : English Turkish

şiş kebap, bir çubuk üzerinde pişirilmiş et, şişe geçirilmiş kuzu eti

SHISO : English Turkish

n. garnitür olarak kullanılan çeşnili aromatik Japon bitkisi

SHIT : English Turkish

n. bok, bok herif, boktan durum, esrar

SHIT : English Turkish

v. sıçmak, kaka yapmak, dışkılamak

SHIT HOUSE : English Turkish

(Argo) bok evi, harici tuvalet; dağınık ve kirli ev (İngiliz Argosu)

SHIT ON : English Turkish

v. sıçıp sıvamak, üzerine sıçmak, ağzına sıçmak, kötü davranmak