Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHIFT AWAY : English Turkish

v. kaçıp gitmek, sıvışmak

SHIFT DOWN : English Turkish

n. vites küçültmek

SHIFT FOR ONESELF : English Turkish

aşının çaresine bakmak, kendini geçindirmek

SHIFT GEARS : English Turkish

vitesleri değiştirmek, uygun vitese değiştirmek (bir araç için)

SHIFT INTO HIGH : English Turkish

n. büyük vitese takmak

SHIFT KEY : English Turkish

değiştirme tuşu, diğer tuşlarla beraber kullanılarak büyük harflerin veya özel karakterlerin yazılabilmesini sağlayan tuş

SHIFT MANAGER : English Turkish

değiştirme yöneticisi, programlanmış bir iş periyodunun yöneticisi, belirli bir vardiyada işin başında olan kimse

SHIFT ONE'S GROUND : English Turkish

konuyu değiştirmek

SHIFT ONE'S WEIGHT : English Turkish

ağırlıkları transfer etmek

SHIFT THE BLAME : English Turkish

suçu başkasının üzerine atmak, başkasını suçlamak

SHIFT UP : English Turkish

v. vites büyütmek

SHIFT WORK : English Turkish

n. vardiyalı iş

SHIFT WORKER : English Turkish

n. vardiyalı işçi

SHIFTABILITY : English Turkish

n. hareket ettirilebilirlik; değiştirilebilirlik; transfer edilebilirlik, nakledilebilirlik

SHIFTABLE : English Turkish

adj. hareket ettirilebilir; değiştirilebilir; transfer edilebilir, nakledilebilir

SHIFTED INTO REVERSE : English Turkish

geriye gitmiş, tersine seyahat etmiş

SHIFTER : English Turkish

n. değiştici, dekor değiştirici, hırsız, şalter

SHIFTILY : English Turkish

adv. kurnaz bir şekilde, şeytanca, aldatıcı bir şekilde, hilebaz bir şekilde

SHIFTINESS : English Turkish

n. hilekârlık, kurnazlık, aldatmaca, pişkinlik, güvenilmezlik

SHIFTING : English Turkish

adj. değişken, hareketli

SHIFTING SANDS : English Turkish

ataklık kumu, yürüyen kum

SHIFTKEY : English Turkish

n. değiştirme tuşu

SHIFTLESS : English Turkish

adj. beceriksiz, haylaz, sünepe, miskin, biçare, çaresiz

SHIFTLESSLY : English Turkish

adv. tembel uyuşuk bir tarzda, tutkusuz; beceriksizlikle, etkisiz bir şekilde

SHIFTLESSNESS : English Turkish

n. tembellik, uyuşukluk, aylaklık, avarelik, hırstan yoksunluk, tutkusuzluk; beceriksizlik, insiyatifsizlik