Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHEMA : English Turkish

n. en yaygın Yahudi ibadetlerinden biri

SHEMALE : English Turkish

n. she-male, travesti, erkeklikten kadınlığa bir cinsiyet değişikliği geçirmiş kimse, kadın gibi görünen fakat hem gögüsleri hemde erkek cinsel organı olan kimse

SHEMARYAHU : English Turkish

n. soyadı; Shemaryahu Levin (
1935), Siyonist lider ve yazar, İsrail'deki Kfar Shemaryahu'nun adaşı

SHEMER : English Turkish

n. bir soyadı

SHEMITE : English Turkish

n. Semite, muhtemelen Hz. Nuh'un en büyük oğlunun soyundan gelen toplumlar grubunun bir üyesi (Yahudilerin, Arapların, Akadların, ve Fenikelilerin dahil olduğu)

SHEMOZZLE : English Turkish

n. kavga kıyamet, gürültülü kavga, kargaşa

SHEMUEL : English Turkish

n. bir erkek ismi (İbranice)

SHENANIGAN : English Turkish

n. kurnazlık, uyanıklık, dalaverecilik, saçmalık

SHEOL : English Turkish

n. yeraltı dünyası, ölülerin ruhlarının yaşadığı alem (İbranice)

SHEPARD : English Turkish

n. Alan Bartlett Shepard (
1998), Amerikalı astronot, uzaya çıkan ilk Amerikalı; bir soyadı

SHEPHERD : English Turkish

n. hazreti İsa

SHEPHERD : English Turkish

n. çoban

SHEPHERD : English Turkish

v. gütmek, çobanlık etmek, önderlik etmek, yol göstermek

SHEPHERD BOY : English Turkish

çoban çocuk, koyunları büyüten ve otlatan genç çocuk

SHEPHERD DOG : English Turkish

çoban köpeği, görevi sürüyü bir araya toplamak olan köpek; bekçi/koruma köpeği olarak kullanılan çeşitli tipteki köpeklerin herbiri (ör. Alman Çoban köpekleri)

SHEPHERD'S CROOK : English Turkish

çoban değneği

SHEPHERD'S DOG : English Turkish

n. çoban köpeği

SHEPHERD'S PIE : English Turkish

etli börek

SHEPHERD'S PURSE : English Turkish

n. çobançantası [bot.]

SHEPHERD'S-PURSE : English Turkish

çoban kesesi, bitki türü

SHEPHERDESS : English Turkish

n. kadın çoban, çoban (kadın)

SHEPHERDING : English Turkish

n. koyunların korunup gözetilmesi

SHEPHERDS' FLUTE : English Turkish

çoban fülütü, sürüsünü bir araya toplamak için çoban tarafından kullanılan ağaçtan yapılmış nefesli çalgı

SHERARDISE : English Turkish

v. çinko ile ısıtarak çelik veya demiri korumak, demir veya çeliği çinko tozu ile birlikte ısıtmak suretiyle ince koruyucu bir çinko tabakası ile galvanize etmek (ayrıca sherardize)

SHERARDIZE : English Turkish

v. toz çinko ile kaplamak, galvanizlemek