Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SIGNATURE TUNE : English Turkish

tanıtım müziği

SIGNATURELESS : English Turkish

adj. imzasız, imzalanmamış

SIGNBOARD : English Turkish

n. tabela, isim levhası, levha

SIGNED : English Turkish

adj. imzası olan, bir kimsenin imzası ile imzalanmış/işaretlenmiş

SIGNED A CONTRACT : English Turkish

kontratı imzalamış, sözleşmeyi imzalamış, sözleşmenin üzerine ismini yazmış, bir sözleşmeden doğan anlaşmayı kapatmış

SIGNED A PACT : English Turkish

ir pakta katılmış, bir müttefikliğe katılmış, anlaşma ile bir araya katılmış

SIGNED AN AGREEMENT : English Turkish

ir anlaşmayı imzalamış, onlar arasında anlaşmaya varmış ve sonra anlaşmalarını üzerlerine isimlerini yazarak (imzalayarak) özetlemiş veya gerçeğe dönüştürmüş

SIGNED AN OBLIGATION : English Turkish

ir yükümlülüğü imzalamış, yazılı söz vermiş, bir söz imzalamış

SIGNED BY : English Turkish

- tarafından imzalanmış,
ın imzasını taşıyan

SIGNED HIS INITIALS : English Turkish

isminin başharfleri ile imzalamış, isminin ilk harflerini yazmış

SIGNED IN MY PRESENCE : English Turkish

huzurumda imzalanmış, benim hazır bulunduğum yerde imzalamış, birşeyin bir kimsenin varlığı ile imzalandığının tanıklığı

SIGNEE : English Turkish

n. imzacı, bir belge üzerine imzasını atan kimse

SIGNER : English Turkish

n. imzalayan, imza sahibi

SIGNET : English Turkish

n. mühür

SIGNET RING : English Turkish

mühür yüzüğü

SIGNIFICANCE : English Turkish

n. anlam, önem

SIGNIFICANCE TEST : English Turkish

anlam/önem testi, istatistiksel bir kontrolün sonuçlarının geçerliliğine ve güvenilirliğine karar verme metodu (İstatistik)

SIGNIFICANCY : English Turkish

n. anlam, önem

SIGNIFICANT : English Turkish

adj. önemli, anlamlı, manâlı, kayda değer

SIGNIFICANT CHANGES : English Turkish

anlamlı değişiklikler, anlamlı sonuçları olan değişiklikler

SIGNIFICANT DIGIT : English Turkish

(Bilgisayar) anlamlı basamak, bir basamaklar grubu içerisinde en yüksek değere sahip olan basamak (eğer sayı soldan sağa yazılırsa bir kimsenin keşfedebileceğine göre)

SIGNIFICANT OTHER : English Turkish

önemli diğeri, aşık, eş, koca veya karı, erkek arkadaş veya kız arkadaş

SIGNIFICANT PART : English Turkish

önemli parça, önemli bölüm, büyük anlamı olan parça veya bölüm

SIGNIFICANT RESULT : English Turkish

önemli sonuç, açık ve kesin sonuç

SIGNIFICANT WEATHER CHART : English Turkish

önemli meteoroloji haritası, tahmin edilen meteoroloji olaylarını gösteren harita