English Turkish
SIN THROUGH IGNORANCE : English Turkish
ilgisizlikten dolayı günah işlemek, bilmeden bir günah işlemek
SINAI : English Turkish
n. Sina, Asya ve Afrika arasında bulunan yarımada; Sina Dağı, Hz. Musa'nın Tanrı'dan kanunları aldığı yer (İncil'den)
SINAI DESERT : English Turkish
KSina Çölü, ızıldeniz ve Süveyş Kanalı arasında bulunan çöl
SINAI PENINSULA : English Turkish
Sina Yarımadası, Asya ve Afrika arasında bir köprü vazifesi gören üçgen biçimindeki çöl bölgesi
SINAI WAR : English Turkish
Sina savaşı, İsrail'in Mısır'a karşı düzenlediği askeri operasyon (1956)
SINAL : English Turkish
adj. sinüsle alakalı
SINANTHROPUS : English Turkish
n. pekin insanı
SINAPISM : English Turkish
n. hardal yakısı
SINATRA : English Turkish
n. bir soyadı; Frank Sinatra (
1998), Amerikalı şarkıcı ve aktör; Nancy Sinatra (1940 doğumlu), Amerikalı şarkıcı ve aktrist, Frank Sinatra'nın kızı (ve ilk çocuğu)
SINBAD : English Turkish
n. Sinbad, Denizci Sindbad, Binbir Gece Masalları'nın Bağdatlı efsanevi kahraman denizcisi
SINCE : English Turkish
adv. beri, o zamandan beri, bu yana
SINCE : English Turkish
prep. den beri, den itibaren, den bu yana
SINCE : English Turkish
conj. den beri, olalı, edeli, madem, yapalı, mademki, dığı için
SINCE ADAM WAS A PUP : English Turkish
Adem'in yavrusundan beri, çok uzun zamandır; hatırlanan zamandan daha önce
SINCE ANYONE CAN REMEMBER : English Turkish
daima, hatırlanması zor zamanlardan
SINCE DAY ONE : English Turkish
ilk günden, ilk başlangıçtan
SINCE SEEING YOU : English Turkish
seni gördüğümden beri, seni gördüğüm zamandan şu ana kadar
SINCE THAT IS SO : English Turkish
mesele zaten böyle ise
SINCE THAT TIME : English Turkish
adv. o zamandan beri
SINCE THE YEAR DOT : English Turkish
çok eskiden beri, fi tarihinden beri
SINCE THEN : English Turkish
ondan beri
SINCE WHEN : English Turkish
pron. ne zamandan beri, dığından beri
SINCERE : English Turkish
adj. içten, samimi, candan, gerçek, doğru, dürüst, içi dışı bir
SINCERE CONGRATULATIONS : English Turkish
sıcak selamlamalar, nazik kutlamalar
SINCERE PROSELYTE : English Turkish
samimi din değiştirme, kişisel inancından Yahudiliğe geçen kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani