Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SIMPERER : English Turkish

n. pişmiş kelle gibi sırıtan kimse, aptalca bir sırıtışla gülümseyen kimse

SIMPERING : English Turkish

n. aptalca gülümseme hareketi

SIMPERINGLY : English Turkish

adv. sırıtarak, aptalca bir sırıtışla

SIMPLE : English Turkish

n. kocakarı ilacı

SIMPLE : English Turkish

adj. basit, sade ve basit, kolay, gösterişsiz, sade, yalın, saf, temiz kalpli, alçakgönüllü, kendi halinde, acemi, iradesiz, tam

SIMPLE ENTRY BOOKKEEPING : English Turkish

asit girişli muhabesecilik, tek bir kalemde zlım satım işlemlerinin kaydı

SIMPLE EQUATION : English Turkish

asit denklem, birinci derece denklem

SIMPLE FOLK : English Turkish

sıradan halk, basit insanlar, sıradan insanlar

SIMPLE FOLKS : English Turkish

n. kendi halinde insanlar

SIMPLE FRACTION : English Turkish

asit kesir, bayağı kesir

SIMPLE HEARTED : English Turkish

saf, kolay inanan, temiz kalpli, safdil, tecrübesiz, alçakgönüllü, kendi halinde

SIMPLE INTEREST : English Turkish

asit faiz

SIMPLE JOB : English Turkish

n. kolay iş

SIMPLE LOGIC : English Turkish

asit mantık, birşeyi kolay anlayış yolu

SIMPLE MAIL TRANSPORT PROTOCOL : English Turkish

asit posta transfer protokolü, İnternet'te elektronik posta transferi için kullanılan protokol

SIMPLE MAJORITY : English Turkish

salt çoğunluk, en büyük oyveren sayısının desteği

SIMPLE MEANING : English Turkish

asit anlam, temel anlam

SIMPLE MINDED : English Turkish

saf, kolay inanan, safdil, temiz kalpli, tecrübesiz, alçakgönüllü, kendi halinde

SIMPLE MINDEDNESS : English Turkish

n. saflık, temiz kalplilik, alçakgönüllülük, safdillik, kolay inanırlık, kerizlik

SIMPLE NETWORK MANAGEMENT PROTOCOL : English Turkish

asit iletişim ağı yönetim protokolü, SNMP protokolü, kompleks ağların yönetilmesi için protokol

SIMPLE POEM : English Turkish

sade şiir, basit manzume, tamamen ağırlaştırılmış vezinle yapılan Orta Çağlar'dan şiir

SIMPLE REGRESSION : English Turkish

asit geri çekilme, basit dönüş, örneğin sonuçlarını tamamlayan lineer eşitlik bulma

SIMPLE SENTENCE : English Turkish

n. basit cümle, bir özne ve bir yüklemi olan cümle (Gramer)

SIMPLE SIMON : English Turkish

saf, budala

SIMPLE SYLLABLE : English Turkish

asit hece, sesli harfle biten hece, açık hece