Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SILVER IODIDE : English Turkish

gümüş iyodür, bulutları tohumlamakta kullanılan madde, yağmuru tetiklemekte kullanılan madde

SILVER JUBILEE : English Turkish

yirmibeşinci yıldönümü

SILVER LINING : English Turkish

n. umut ışığı, bulutun kenarındaki beyazlık

SILVER MEDAL : English Turkish

gümüş madalya, bir müsabakada ikincilik pozisyonu için verilen ödül

SILVER MEDALIST : English Turkish

gümüş madalya kazanan kimse, bir müsabakada ikinci olan kimse

SILVER PLATE : English Turkish

gümüş kaplama, gümüş eşya, gümüş takımlar

SILVER PLATED : English Turkish

gümüş kaplama

SILVER SCREEN : English Turkish

sinema perdesi, sinema, film

SILVER SIDE : English Turkish

sığır budunun dış tarafı

SILVER SPOON : English Turkish

n. gümüş kaşık

SILVER STAR : English Turkish

gümüş yıldız, askeri mükemmeliyet sembolü

SILVER TONGUE : English Turkish

n. gümüş dil, konuşmada ikna edici ve etkileyici olma hüneri; süslü konuşma tarzı

SILVER TONGUED : English Turkish

adj. güzel konuşan, iyi hatip

SILVER WEDDING : English Turkish

evliliğin
yıldönümü

SILVER-GRAY : English Turkish

gümüş grisi, gümüş renginde olan, gri renkte

SILVER-HAIRED : English Turkish

eyaz saçlı, beyaz/gri saçları olan

SILVERED : English Turkish

adj. gümüş kaplanmış, gümüşe benzeyen bir madde ile kaplanmış; gri veya gümişi bir rengi olan

SILVERER : English Turkish

n. nesneleri gümüşle kaplayan kimse

SILVERFISH : English Turkish

n. gümüş balığı, gümüşi yüzgeçleri olan balık; nişastalı materyallerle beslenen küçük kanatsız böcek (kağıt, kitaplar, ve elbiseler gibi)

SILVERINESS : English Turkish

n. gümişi renkte sahip olma özelliği; açıklık, berraklık, duruluk, çınlama özelliği (bir ses hakkında)

SILVERN : English Turkish

adj. gümüşten yapılmış; gümüşe benzeyen; gümüşi; beyaz parlak cilalı gümüş

SILVERSIDE : English Turkish

n. kızartılmış biftek sağrısı (İngiliz İngilizcesi); Atherinidae ailesinden çeşitli küçük balık türlerinden her biri (her iki tarafında gümüş şeritleri ile karakterize)

SILVERSMITH : English Turkish

n. gümüşçü, gümüş işi yapan kimse

SILVERSTONE : English Turkish

n. bir soyadı; Alicia Silverstone (1976 doğumlu), (İpucu Olmaksızın) "Clueless" (1995) filminde başrol oynayan ABD'li film yıldızı

SILVERWARE : English Turkish

n. gümüş çatal bıçak, gümüş eşya, gümüş takımlar, sofra takımı