English Turkish
SILK MOTH : English Turkish
n. ipekböceği kelebeği
SILK ROAD : English Turkish
n. ipek yolu, Akdeniz ve Çin arasında tarihi ticaret yolu (İpek Yolu)
SILK SCREEN PRINTING : English Turkish
n. serigrafi baskısı
SILK STOCKING : English Turkish
ipek çorap, ipekli çorap, asil kimse, aristokrat, soylu
SILK STOCKING DISTRICT : English Turkish
zengin mühit, zenginlerin ikamet ettiği bölge
SILK STOCKINGS : English Turkish
ipekten yapılan çoraplar
SILK THREAD : English Turkish
ipek iplik, ipek ipliklerinden yapılan tel/lif
SILK-SCREEN PRINT : English Turkish
ipek ekran baskısı, ipek kalıba mürekkep batırmak suretiyle baskı çıkarma metodu
SILKEN : English Turkish
adj. ipeksi, ipekli, ipek gibi, yumuşacık, tatlı (ses)
SILKEN EASE : English Turkish
ipeksi huzur, rahat yaşam stili, lüks hayat
SILKEN VOICE : English Turkish
ipeksi ses, yumuşak ses, tatlı ve hoş ses
SILKILY : English Turkish
adv. ipeksi bir tarzda, yumuşa bir şekilde; düzgünce, kolayca; nazik bir şekilde; inandırıcı bir şekilde, ikna edici bir şekilde
SILKINESS : English Turkish
n. ipeksi olma özelliği, düzgünlük, yumuşaklık, pürüzsüzlük, parlaklık
SILKS : English Turkish
n. (At yarışı) bir jokey tarafından giyilen göze çarpan şekilde parlak renkli ipek elbiseler
SILKSCREEN : English Turkish
n. mürekkebin sugeçirmez madde ile boyanmış kalıp tasarımı üzerinde sağlam ağsı kumaşa batırıldığı yazdırma (yazıdıdan) tekniği mürekkep , ipek ekran işlemi; ipek ekran tekniğini kullanarak yapılan yazdırma
SILKSCREEN : English Turkish
v. mürekkebin sugeçirmez madde ile boyanmış kalıp tasarımı üzerinde sağlam ağsı kumaşa batırıldığı yazdırma (yazıdıdan) tekniği kullanılarak yaratılan baskılar
SILKWORM : English Turkish
n. ipekböceği
SILKY : English Turkish
adj. ipeksi, ipek gibi, ipekli, yumuşacık, tatlı (ses), içimi kolay, yağcı, dalkavuk
SILKY HAIR : English Turkish
n. ipeksi saç
SILL : English Turkish
n. eşik, pervaz, kapı eşiği, taban, kaya yatağına paralel volkanik kaya tabakası
SILLABUB : English Turkish
n. şarap ve kaymakla yapılan bir yemek
SILLILY : English Turkish
adv. aptalca, aptal bir şekilde, aptalca bir tarzda, akılsızca; gülünç bir şekilde, absürt bir şekilde, anlamsız ve saçma bir şekilde
SILLINESS : English Turkish
n. aptallık, sersemlik, salaklık, zevzeklik, abeslik, saçmalık
SILLY : English Turkish
n. aptal, sersem, salak, şapşal
SILLY : English Turkish
adj. aptal, sersem, bön, salak, zevzek, saçma, aptalca, salakça
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani