Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SLEEPING ACCOMMODATION : English Turkish

n. yatacak yer, kalacak yer

SLEEPING BAG : English Turkish

uyku tulumu

SLEEPING BEAUTY : English Turkish

uyuyan güzel

SLEEPING CAR : English Turkish

yataklı vagon

SLEEPING DRAUGHT : English Turkish

uyku ilacı, uyku hapı

SLEEPING PAD : English Turkish

n. yatak

SLEEPING PARTNER : English Turkish

komanditer ortak, pasif ortak, yönetime karışmayan ortak

SLEEPING PILL : English Turkish

n. uyku hapı

SLEEPING PILLS : English Turkish

uyku hapları, stresi uzaklaştıran ve uyuyamayanlara yardım eden yatıştırıcı

SLEEPING POLICEMAN : English Turkish

(Argo) uyuyan polis memuru, bir yolda sürücülerin hızlarını yavaşlatmaları için yapılmış tümsek

SLEEPING SALOON : English Turkish

n. yataklı vagon

SLEEPING SICKNESS : English Turkish

uyku hastalığı

SLEEPING SUIT : English Turkish

n. pijama (çocuk)

SLEEPING TABLET : English Turkish

n. uyku hapı, uyku ilacı

SLEEPLESS : English Turkish

adj. uykusuz, uyanık, dikkatli, huzursuz

SLEEPLESS NIGHT : English Turkish

uykusuz gece, uyumadan geçirilen gece (genellikle huzursuzluğa bağlı)

SLEEPLESSLY : English Turkish

adv. uykusuz

SLEEPLESSNESS : English Turkish

n. uykusuzluk, huzursuzluk, uyanıklık, dikkatlilik

SLEEPOVER : English Turkish

n. bir kimsenin evinde gece boyunca ziyaretçi olarak kalma; arkadaşların gece aynı evde kaldıkları durum (genellikle çocukların partisi durumlarında)

SLEEPS WELL AT NIGHT : English Turkish

geceleri iyi uyuyan, gece kendisini rahatsız edecek bir sıkıntısı olmayan, huzursuzluktan uzak

SLEEPWALKER : English Turkish

n. uyurgezer

SLEEPWALKING : English Turkish

n. uyurgezerlik

SLEEPWEAR : English Turkish

n. pijama mağazası

SLEEPY : English Turkish

adj. mahmur, uykulu, uykusu gelmiş, uyku sersemi, uyuşuk, mıymıntı, miskin, hareketsiz, durgun, çürümeye başlamış

SLEEPYHEAD : English Turkish

n. ayakta uyuyan kimse, uykulu çocuk