Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SPERMATOGONIAL : English Turkish

adj. spermatogoni ile ilgili, baştan beri var olan sperm hücresi ile ilgili (Biyoloji)

SPERMATOGONIUM : English Turkish

n. spermatogoni, baştan beri var olan sperm hücresi (Biyoloji)

SPERMATOID : English Turkish

adj. spermatoid, sperme benzeyen, sperm benzeri, sperm gibi

SPERMATOPHORE : English Turkish

n. spermatofor, penis soğanı, belli hayvan türlerinin erkeği tarafından bir sperm hücreleri kütlesi içeren yapı (Zooloji)

SPERMATORRHEA : English Turkish

n. spermatore, anormal ve istem dışı sperm yayılımı (Patoloji)

SPERMATORRHOEA : English Turkish

n. spermatore, anormal ve istem dışı sperm yayılımı (Patoloji)

SPERMATOZOAL : English Turkish

adj. spermatozoid (sperma hücresi) ile ilgili, sperm hücresi ile ilgili

SPERMATOZOAN : English Turkish

adj. spermatozoid (sperma hücresi) ile ilgili, sperm hücresi ile ilgili

SPERMATOZOID : English Turkish

n. spermatozoid, sperma hücresi, bir anteridyumda üretilen olgunlaşmış üreme hücresi (Botanik)

SPERMATOZOON : English Turkish

n. sperma hücresi, sperm

SPERMIC : English Turkish

adj. spermatik; sperm ile ilgili; sperm içeren veya sperm üreten; erbezi ile ilgili, testis ile ilgili

SPERMICIDE : English Turkish

n. spermisid, sperm öldürücü, sperm öldüren (gebelik önleyici ilaç olarak kullanılır)

SPERMINE : English Turkish

n. spermin, hemen hemen tüm dokularda meydana çıkan şeffaf poliamin bileşim (ilk olarak insan sperminde bulunmuştur)

SPERMIOGENESIS : English Turkish

n. spermiyojenez, spermatidlerin spermatozolara dönüştüğü spermatojenezin son aşaması (Biyoloji)

SPERMO : English Turkish

pref. sperma, tohum

SPERMOBLAST : English Turkish

n. olgunlaşmamış erkek üreme hücresi

SPERMOLOGICAL : English Turkish

adj. tohumlama, spermatolojik

SPERMOUS : English Turkish

adj. sperm ile ilgili

SPEW : English Turkish

n. kusma

SPEW : English Turkish

v. kusmak, istifrağ etmek, kusturmak

SPEW FORTH : English Turkish

v. kusmak, çıkarmak

SPEW OUT : English Turkish

v. kusmak, çıkarmak

SPEW UP : English Turkish

v. kusmak, çıkarmak

SPF : English Turkish

spf

SPHACELATE : English Turkish

v. kangren olmak, çürümek