Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SPIRI : English Turkish

pref. helezoni, helezonlu, sarmal

SPIRILLUM : English Turkish

n. spirillum, sarmal bakteri, spiral şeklinde havacıl bakterilerden herhangi biri

SPIRIT : English Turkish

n. ruh, can, maneviyat, gerçek anlam, hayalet, peri, ruh hali, neşe, şevk, cesaret, güç, insan, örnek insan, özel durum, ispirto, üstünlük

SPIRIT : English Turkish

v. canlandırmak, neşelendirmek, cesaretlendirmek, heveslendirmek

SPIRIT AWAY : English Turkish

yok etmek, gizlice ortadan kaldırmak, kaçırmak

SPIRIT LAMP : English Turkish

ispirto lâmbası

SPIRIT LEVEL : English Turkish

su terazisi, tesviye ruhu, düzeç

SPIRIT OF GOD : English Turkish

Tanrı'nın Ruhu, Kutsal Ruh, Ruhul Kudüs, Ulu Varlık, Yüce Varlık

SPIRIT OF SAINT LOUIS : English Turkish

Aziz Louis'in ruhu, 1927'de ilk kesintisiz transatlantik uçuşu esnasında Charles Lindbergh tarafından kullanılan uçağın adı

SPIRIT OF ST LOUIS : English Turkish

Aziz Louis'in ruhu, tek başına kesintisiz Atlantik Okyanusu'nu geçmekte kullanılan ilk uçak (1927'de Charles Lindbergh tarafından kullanılan)

SPIRIT OF THE AGE : English Turkish

zamanın ruhu

SPIRIT OF THE LAW : English Turkish

yasanın ruhu, hukukun ruhu, yasa koyucunun amaçları, yasa koymanın gerçek amacı

SPIRIT OF THE TIMES : English Turkish

zamanın ruhu, moda, döneme yaraşır tarz

SPIRIT OFF : English Turkish

yok etmek, gizlice ortadan kaldırmak

SPIRIT RAPPING : English Turkish

uhun masaya vurması

SPIRIT UP : English Turkish

canlandırmak, neşelendirmek, cesaretlendirmek

SPIRITED : English Turkish

suff. huylu, sever, ruhuna sahip, ruh haline sahip, tabiatlı

SPIRITED : English Turkish

adj. huylu, cesur, mizaçlı, canlı, neşeli, hevesli, heyecanlı, güçlü, esprili, nükteli

SPIRITEDLY : English Turkish

adv. ateşlice, cesurca, cesaretle, enerjik bir şekilde

SPIRITEDNESS : English Turkish

n. zindelik, canlılık, şevk

SPIRITISM : English Turkish

n. tinselcilik, spiritualizm, ispritizm, ruhlara ve tanrıya inanma

SPIRITIST : English Turkish

n. ispritizmaya inanan kimse, ruhlara inanan kimse

SPIRITLESS : English Turkish

adj. cansız, ruhsuz, sönük, cesaretsiz, korkak, pısırık

SPIRITLESSLY : English Turkish

adv. ruhsuz bir şekilde, cansız bir şekilde; cesaretsiz bir şekilde, cesur olmaya bir şekilde; kasvetli bir şekilde, üzgün bir şekilde

SPIRITLIKE : English Turkish

adj. hayalet şeklinde, hortlak gibi, hayalî bir şekilde