Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SPINELESS : English Turkish

adj. omurgasız, kılçıksız, iradesiz, cesaretsiz

SPINELESSNESS : English Turkish

n. omurgasızlık, omurgası olmama, belkemiğinin olmaması; zayıflık, metanetsizlik, iradesizlik, cesaretsizlik, korkaklık, dirençsizlik

SPINET : English Turkish

n. çimbalo, spinet, eski tip küçük piyano

SPINNABLE : English Turkish

adj. döndürülebilir, çevrilebilir

SPINNAKER : English Turkish

n. kotra yelkeni

SPINNER : English Turkish

n. örümcek, ip eğirici, eğiren kimse, eğirme makinesi, topaç, dönen balık yemi, olta ucuna takılan kaşık, örümceğin ip üreten organı, ipekböceğinin ip üreten organı

SPINNERET : English Turkish

n. örümceğin ip üreten organı, ipekböceğinin ip üreten organı

SPINNERY : English Turkish

n. iplikhane, bükümhane, iplik fabrikası, iplik bükümü yapılan yer

SPINNEY : English Turkish

n. koru, çalılık

SPINNING : English Turkish

n. döndürme

SPINNING FRAME : English Turkish

n. büküm makinesi, eğirme makinesi, lifleri çıkararak onları çevirip ipliğe dönüştüren makine

SPINNING JENNY : English Turkish

n. iplik eğirme makinesi, çıkrık makinesi

SPINNING MILL : English Turkish

eğirme makinesi, iplik bükme makinesi; iplik fabrikası, bükümhane

SPINNING TOP : English Turkish

fırıldak, çevirme oyuncağı, Hanukah (Işık Bayramı) oyunlarında kullanılan bir oyuncak

SPINNING WHEEL : English Turkish

çıkrık

SPINOFF : English Turkish

n. yan ürün, yan çalışma; bir öncekine dayanan TV programı veya dizisi; bağlı bir ortaklığı bağımsız bir şirket yapma (genellikle yeni şirketin hisseleri ana şirketin hissedarlarına verilir)

SPINOSE : English Turkish

adj. dikenli, iğneli, iğne gibi, sivri

SPINOSELY : English Turkish

adv. dikenli bir şekilde, çivili bir şekilde, iğneli bir şekilde, sivri bir şekilde

SPINOUS : English Turkish

adj. dikenli, iğneli, iğne gibi, sivri

SPINOZA : English Turkish

n. bir soyadı; Baruch Spinoza (
1677), Hollandalı filozof ve teolog, "Ahlaki Değerler" in yazarı (ayrıca Benedict de Spinoza)

SPINSTER : English Turkish

n. evlenmemiş kadın, kız kurusu, yaşlı kız, evde kalmış kız

SPINSTER AUNT : English Turkish

n. evlenmemiş hala, evlenmemiş teyze

SPINSTERHOOD : English Turkish

n. evlenmemiş olma (kadın), evde kalmışlık, yaşı geçmişlik

SPINSTERISH : English Turkish

adj. evde kalmış gibi, evlenmemiş, evde kalmışlar gibi, yaşlı kızlar gibi

SPINSTERLY : English Turkish

adj. evde kalmış gibi, evde kalmışlar gibi, yaşlı kızlar gibi, evlenmemiş