English Turkish
SUBSIDIARY : English Turkish
n. yardımcı, bağlı kimse, yan kuruluş
SUBSIDIARY : English Turkish
adj. bağımlı, yardımcı, tâli, ikinci derecede, ikincil
SUBSIDIZE : English Turkish
v. para yardımı yapmak, mali destek sağlamak, sübvansiyon sağlamak, iane vermek
SUBSIDY : English Turkish
n. devlet desteği, para yardımı, sübvansiyon
SUBSIST : English Turkish
v. geçinip gitmek, var olmak, mevcut olmak, varlığını sürdürmek, geçinmek, yaşamak, geçindirmek
SUBSISTENCE : English Turkish
n. varlık, varoluş, yaşamını sürdürme, geçim, geçim parası, geçinip gidecek kadar gelir, nafaka, harcırah, askerlere verilen yiyecek ve kalacak yer
SUBSISTENCE MONEY : English Turkish
geçim parası, nafaka, harcırah
SUBSOIL : English Turkish
n. toprakaltı
SUBSONIC : English Turkish
n. sesten hızlı uçan uçak
SUBSONIC : English Turkish
adj. ses altı, sesten hızlı giden
SUBSPECIES : English Turkish
n. altcins
SUBSTANCE : English Turkish
n. madde, özlülük, cisim, öz, esas, içerik, ana fikir, asıl mesele, servet, zenginlik, sağlamlık, güçlülük
SUBSTANDARD : English Turkish
adj. normalin altında, standartların altında
SUBSTANTIAL : English Turkish
adj. mevcut, var olan, sağlam, dayanıklı, özlü, besleyici, önemli, gerçek, hemen hemen tam
SUBSTANTIALITY : English Turkish
n. gerçek değer, sağlamlık, dayanıklılık, besleyicilik, zenginlik (içerik), önem, büyüklük, öz
SUBSTANTIALLY : English Turkish
adv. esasen, özünde, gerçekte, aslında, oldukça
SUBSTANTIATE : English Turkish
v. gerçekleştirmek, doğrulamak, kanıtlamak, neden göstermek
SUBSTANTIATION : English Turkish
n. gerçekleştirme, gerçekleme, realize etme, kanıtlama, ispat
SUBSTANTIVAL : English Turkish
adj. isim niteliğinde, isimlerden oluşan
SUBSTANTIVE : English Turkish
n. isim, ad, isim şeklinde olma
SUBSTANTIVE : English Turkish
adj. isim olarak kullanılan, varlık belirten, asli, sabit, dayanıklı, sağlam
SUBSTATION : English Turkish
n. şube
SUBSTITUTE : English Turkish
v. yerine geçirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek, yerini almak
SUBSTITUTE : English Turkish
n. vekil, temsilci, yerine geçen kimse, yedek oyuncu, bedel, başka sözcüğün yerine geçen sözcük
SUBSTITUTION : English Turkish
n. yerine koyma, yerine geçme, ikame, vekil tayin etme, yerini alan şey, yer değiştirme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani