Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TACHOMETER : English Turkish

n. takometre, hızölçer

TACIT : English Turkish

adj. söylenmeden anlaşılan, sözsüz, sessiz, konuşmayan

TACIT APPROVAL : English Turkish

n. sessiz onay

TACITURN : English Turkish

adj. sessiz, suskun

TACITURNITY : English Turkish

n. suskunluk, sessizlik

TACITUS : English Turkish

n. Marcus Tacitus (MS. 276) Roma İmparatoru, Aurelius'un halefi; Publius Cornelius Tacitus (MS.
120), Romalı tarihçi, "Hikayeler" ve "Germania" nın yazarı

TACK : English Turkish

n. geçici olarak tutturma, raptiye, iri başlı küçük çivi, besin, yiyecek, yol, yöntem, geminin rüzgâra göre yaptığı yön değişikliği, rüzgâra karşı volta vurma

TACK : English Turkish

v. raptiyelemek, teyellemek, tutturmak, çakmak, katmak, eklemek, birleştirmek, gemiyi çevirmek, rüzgâra karşı volta vurmak

TACK DOWN : English Turkish

çivilemek, çakmak

TACK TOGETHER : English Turkish

v. teyellemek, tutturmak

TACKING : English Turkish

n. teyel

TACKLE : English Turkish

n. takım, donanım, koşum takımı, palanga, tutma, durdurma, iç oyuncu [amer. fut.]

TACKLE : English Turkish

v. başarmak, becermek, yakalamak, topu ayağından almak, uğraşmak, ele almak, girişmek, koyulmak

TACKWELD : English Turkish

v. teyel kaynağı ile tutturmak, punto kaynağı yapmak

TACKY : English Turkish

adj. yapış yapış, ıslak (boya), dökülmüş (saç), yırtık pırtık, pejmürde

TACOMA : English Turkish

n. Washington'un (ABD) batısında bir şehir

TACT : English Turkish

n. incelik, ortama göre davranma, nabza göre şerbet verme, dokunma

TACTEL® : English Turkish

n. DuPontT'un pürüzsüz yumuşak ve ipeksi bir his veren poliamid kumaşı veya elyafının tescilli markası

TACTFUL : English Turkish

adj. ince ruhlu, düşünceli, diplomatça, nasıl davranacağını bilen

TACTICAL : English Turkish

adj. taktik, ustaca plânlanmış, tedbirli

TACTICAL FIGHTER SQUADRON : English Turkish

Taktik savaş filosu, TFS, bağımsız ve kendi kendine yetebilecek şekilde görev yapabilmesi için tasarlanmış savaş filosu

TACTICIAN : English Turkish

n. tabiyeci, taktikçi

TACTICS : English Turkish

n. taktik, tabiye

TACTILE : English Turkish

adj. dokunma, dokunsal, elle tutulur, dokunulur

TACTILE HAIR : English Turkish

n. dokunma tüyü