Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TALKING : English Turkish

n. konuşma

TALKING : English Turkish

adj. konuşan, konuşma

TALKING DICTIONARY : English Turkish

n. konuşan sözlük

TALKING DOLL : English Turkish

n. konuşan bebek

TALKING IN ONE'S SLEEP : English Turkish

n. sayıklama

TALKING PARROT : English Turkish

n. konuşan papağan

TALKING PICTURE : English Turkish

sesli film

TALKING TO : English Turkish

n. azar, çıkışma

TALKING TOY : English Turkish

n. konuşan oyuncak

TALKY : English Turkish

adj. konuşkan, geveze

TALKY TALK : English Turkish

n. gevezelik, boş lâf

TALL : English Turkish

adv. övünerek, abartarak

TALL : English Turkish

adj. uzun boylu, boylu boslu, uzun, yüksek, abartılı

TALL AND THIN : English Turkish

adj. sırık gibi, leylek gibi

TALL HAT : English Turkish

silindir şapka

TALL ORDER : English Turkish

abartılı istek, aşırıya kaçan istek

TALL STORY : English Turkish

palavra, abartılı hikâye

TALLAHASSEE : English Turkish

n. Florida'nın (ABD) başkenti

TALLBOY : English Turkish

n. konsol, yüksek komidin

TALLINN : English Turkish

n. Estonya'nın başkenti

TALLISH : English Turkish

adj. uzunca boylu, uzunca

TALLNESS : English Turkish

n. uzun boyluluk, uzun olma

TALLOW : English Turkish

v. mum yağı ile yağlamak, semirtmek, yağ bağlatmak, besiye çekmek

TALLOW : English Turkish

n. donyağı, yağ [müh.], mum yağı

TALLOW FACED : English Turkish

adj. beti benzi uçmuş, soluk yüzlü