Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TANDEM : English Turkish

n. tandem, iki kişilik bisiklet, atların birbiri ardına koşulduğu araba

TANDY : English Turkish

n. Teksas merkezli ABD şirketi, Radio Shack elektronik mağazalarının ve diğer perakende işletmelerin sahibi
bir soyadı; bir bayan ismi

TANG : English Turkish

n. tıngırtı, madeni ses, suyosunu, ağızda kalan tad, keskin koku, prazvana

TANGENT : English Turkish

n. teğet, tanjant

TANGENT : English Turkish

adj. teğet

TANGENTIAL : English Turkish

adj. teğet, teğetsel, tanjanta ait, yüzeysel

TANGENTIAL PLANE : English Turkish

n. teğet düzlem

TANGERINE : English Turkish

n. mandalina

TANGERINE ORANGE : English Turkish

n. mandalina

TANGIBILITY : English Turkish

n. somutluk, dokunulurluk, gerçek olma

TANGIBLE : English Turkish

adj. somut, elle tutulur, gerçek, hissedilir, maddi

TANGIBLE ASSETS : English Turkish

n. maddi aktifler, menkul kıymetler

TANGIBLE PROPERTY : English Turkish

maddi varlıklar

TANGIER : English Turkish

n. Fas'ta Cebelitarık Boğazı'nda bir şehir

TANGLE : English Turkish

n. düğüm, dolaşıklık, karışıklık, dolaşık şey, arapsaçı

TANGLE : English Turkish

v. dolaştırmak, karıştırmak, arapsaçına çevirmek, içinden çıkılmaz hale getirmek

TANGLE WITH : English Turkish

v. kavga etmek, birbirine girmek

TANGLED HAIR : English Turkish

n. karışık saç

TANGLED SKEIN : English Turkish

n. arapsaçı, karmakarışıklık

TANGLED THING : English Turkish

n. karışık şey

TANGO : English Turkish

n. tango

TANGO : English Turkish

v. tango yapmak

TANGO NO SEKKU : English Turkish

n. Erkek Çocuklar Festivali, Japonya'da Mayıs'ın 5'inde gerçekleştirilen ve her erkek çocuğun güçlü ve sağlıklı olarak büyümesi arzusu ve ümidini ifade etmek için kutlanan şenlik olayı

TANIT ESTHER : English Turkish

n. Esther Orucu, Yahudi bayramı Purim'den önceki gün tutulan oruç

TANJ : English Turkish

orda adalet yok, hayat adil değil, dünyada adalet yok (İnternet argosu)