Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TEAM : English Turkish

v. takım kurmak, takım halinde yapmak, koşmak (arabaya)

TEAM EVENT : English Turkish

n. takım karşılaşması

TEAM SPIRIT : English Turkish

takım ruhu, ekip ruhu

TEAM UP : English Turkish

ekip oluşturmak, birlikte çalışmak, katılmak

TEAM UP WITH : English Turkish

irlikte çalışmak

TEAMMATE : English Turkish

n. takım arkadaşı

TEAMSTER : English Turkish

n. kamyon şoförü [amer.], yük arabacısı

TEAMWARE : English Turkish

n. birbirlerinden çok uzakta olan kullanıcılar arasında grup çalışması ve işbirliği yapabilme imkanı sağlayan program tipi (İnternet aracılığıyla)

TEAMWORK : English Turkish

n. ekip çalışması, takım çalışması

TEAPOT : English Turkish

n. demlik

TEAR : English Turkish

n. camdaki defo, yırtık, yarık

TEAR : English Turkish

v. yırtmak, koparmak, yarmak, yolmak, paralamak, yırtılmak, yarılmak, kopmak, hırpalanmak, fırlamak, hızla koşmak

TEAR ABOUT : English Turkish

deli gibi oraya buraya koşmak

TEAR AWAY : English Turkish

koparmak, ayırmak, kurtarmak

TEAR BOMB : English Turkish

n. gözyaşartıcı bomba

TEAR DOWN : English Turkish

sökmek

TEAR GAS : English Turkish

gözyaşartıcı gaz

TEAR OFF : English Turkish

adj. koparmak, ayırmak

TEAR ONE'S HAIR : English Turkish

saçını başını yolmak

TEAR ONESELF AWAY : English Turkish

ayrılmak, kendini kurtarmak

TEAR OPEN : English Turkish

yırtıp açmak

TEAR OUT : English Turkish

yırtıp çıkarmak, koparmak, dışarı fırlamak

TEAR SMTH. OPEN : English Turkish

v. yırtıp açmak

TEAR STAINED : English Turkish

gözyaşı ile ıslanmış, üzerinde gözyaşı izleri olan, yaşlı

TEAR TO PIECES : English Turkish

paramparça etmek, parçalamak, yırtmak, paralamak