Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TEAR TO RIBBONS : English Turkish

lime lime etmek

TEAR TO TATTERS : English Turkish

paçavraya çevirmek, paramparça etmek

TEAR UP : English Turkish

kökünden sökmek, harap etmek, yırtıp atmak, paramparça etmek, yukarı fırlamak

TEARDROP : English Turkish

n. gözyaşı damlası, gözyaşı

TEARFUL : English Turkish

adj. ağlayan, gözü yaşlı, ağlamaklı, acıklı, dertli, üzgün

TEARING : English Turkish

adj. çılgınca, müthiş, kocaman

TEARING DOWN : English Turkish

n. sökme

TEARING STRENGTH : English Turkish

n. kopma gücü

TEARJERKER : English Turkish

n. acıklı hikâye, acıklı film

TEAROOM : English Turkish

n. çay salonu, çayevi, çay bahçesi

TEARS : English Turkish

n. gözyaşı

TEASE : English Turkish

n. baş belâsı, takılan kimse, kızdırıp kimse

TEASE : English Turkish

v. takılmak, sataşmak, kızdırmak, ditmek, kabartmak (kumaş)

TEASE OUT : English Turkish

v. didiklemek

TEASEL : English Turkish

v. tarakotuyla kabartmak, taramak (kumaş)

TEASEL : English Turkish

n. tarakotu, kumaş kabartıcı

TEASER : English Turkish

n. kızdıran kimse, takılan kimse, muzip kimse

TEASING : English Turkish

adj. muzip

TEASING : English Turkish

n. alay, muziplik, takılma

TEASPOON : English Turkish

n. çay kaşığı, tatlı kaşığı

TEAT : English Turkish

n. meme, meme ucu, meme başı, emzik

TEAZEL : English Turkish

n. tarakotu, kumaş kabartıcı

TEAZLE : English Turkish

n. tarakotu, kumaş kabartıcı

TECHCRUNCH : English Turkish

n. Web
0'ın ürünleri ve şirketleri hakkındaki blog

TECHNIC : English Turkish

n. teknik, uygulama, yöntem, teknoloji