Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THEATER WORKSHOP : English Turkish

tiyatro atölyesi, oyunculuk okulu, oyunculuk yeteneklerinin öğrenildiği sınıf

THEATERGOER : English Turkish

n. tiyatrosever

THEATRE : English Turkish

n. tiyatro, sinema [amer.], ameliyathane, amfi, alan

THEATREGOER : English Turkish

n. tiyatrosever

THEATRIC : English Turkish

adj. tiyatral, tiyatro ile ilgili

THEATRICAL : English Turkish

adj. tiyatroya ait, dramatik, yapmacık, abartılı

THEATRICAL COMPANY : English Turkish

tiyatro grubu, tiyatrolarda sahne alan grup

THEATRICALITY : English Turkish

n. trajik, çok dramatik olma durumu; abartılı davranış, yapaylık, yapmacıklık

THEATRICALLY : English Turkish

adv. aşırı derecede dramatik olarak, trajik olarak, yapmacık bir şekilde, dramatik bir tarzda, tiyatrodaymış gibi, gösterişli ve abartılı bir tarzda

THEATRICALS : English Turkish

n. amatörlerin sahnelediği oyunlar, amatör oyunlar

THEATRICS : English Turkish

n. dramatize etme sanatı, yapmacık heyecan gösterisi

THEBAIC : English Turkish

adj. Thebes'e ait (antik Yunan'da bir kent; antik Mısır'da bir kent)

THEBAINE : English Turkish

n. tıpta kullanılan alkaloit

THEBAN : English Turkish

n. antik Thebes'de yaşayan kimse

THEBAN : English Turkish

adj. Thebes'le alakalı

THEBE : English Turkish

n. Botswana'nın alt para birimi

THEBES : English Turkish

n. Antik Yunan'da bir kent; Antik Mısır'da bir kent

THECA : English Turkish

n. spor kesesi, kese, kapsül (Botanik)

THECAL : English Turkish

adj. kese; spor kesesi (Botanik)

THECATE : English Turkish

adj. kesesi olan, kapsülü olan (Botanik)

THEE : English Turkish

pron. seni, sana, sen

THEELIN : English Turkish

n. östrojen hormonu

THEELOL : English Turkish

n. hormon (östrojen)

THEFT : English Turkish

n. hırsızlık, çalma, aşırma

THEFTPROOF : English Turkish

adj. hırsız giremez, soyulamaz