English Turkish
TRANSMIGRATION : English Turkish
n. göç, geçme (ruh), hicret
TRANSMIGRATOR : English Turkish
n. konar göçer, göçebe, bir yerden diğerine yer değiştiren kimse; göçmen, muhacir, bir ülkeden diğerine yer değiştiren kimse
TRANSMIGRATORY : English Turkish
adj. göçebe, bir yerden diğerine yer değiştiren; göç eden, bir ülkeden diğerine yer değiştiren
TRANSMISSIBILITY : English Turkish
n. iletilebilme, aktarılabilme
TRANSMISSIBLE : English Turkish
adj. geçirilebilir, nakledilebilir
TRANSMISSION : English Turkish
n. bulaşma, transmisyon, aktarma, bulaştırma, intikal, iletme, radyo yayını, ulaştırma, vites, iletişim
TRANSMISSION BRAKE : English Turkish
transmisyon freni, aktarma freni, transmisyon dişlisinin hızını kontrol eden alet
TRANSMISSION CHANNEL : English Turkish
transmisyon kanalı, aktarma kanalı, mesajların iletilmesi için kullanılan kanal, iletişim kanalı
TRANSMISSION CONTROL PROTOCOL : English Turkish
transmisyon kontrol protokolü, ağlar üzerinde özellikle İnternet'te veri transferi için protokol, TCP
TRANSMISSION CONTROL PROTOCOL INTERNET PROTOCOL : English Turkish
transmisyon kontrol protokolü İnternet protokolü, TCP/IP protokolü, bilgisayarlar ve İnternet arasındaki bağlantıları düzenleyen protokoller paketi
TRANSMISSION GEAR : English Turkish
transmisyon dişlisi, aktarma vitesi, dişli sistemi, vitesleri değiştirmek için aktarma sistemi
TRANSMISSION RANGE : English Turkish
verici menzili, bir radyo programını yayınlayan vericiden olan uzaklık
TRANSMISSION STATION : English Turkish
verici istasyonu, bir radyodaki yayınları yaymak için kullanılan istasyon
TRANSMISSIVE : English Turkish
adj. transfer edilebilir, aktarılabilir; türetilebilir, çıkarılabilir
TRANSMIT : English Turkish
v. iletmek, geçirmek, yaymak, yayınlamak, bulaştırmak
TRANSMITTABILITY : English Turkish
n. haberleşebilirlik, iletilebilirlik, aktarılabilirlik
TRANSMITTABLE : English Turkish
adj. transfer edilebilir, aktarılabilir, iletilebilir
TRANSMITTABLY : English Turkish
adv. aktarılabilir bir tarzda, iletilebilir bir tarzda
TRANSMITTAL : English Turkish
n. teslimat, teslim, teslim etme; yayın
TRANSMITTANCE : English Turkish
n. aktarım, transmisyon, transfer, nakil; el değiştirme, yayın, gönderme; emilmeden bir kütle içerisinden geçen enerjinin bir bölümü
TRANSMITTED : English Turkish
adj. bulaşıcı
TRANSMITTER : English Turkish
n. verici, ahize, nakledici
TRANSMITTER NOISE : English Turkish
mikrofon gürültüsü, verici sesi, mikrofon tarafından yaratılan tıslama veya gürültü sesi
TRANSMITTIBLE : English Turkish
adj. transfer edilebilir, aktarılabilir, iletilebilir; yayınlanabilir
TRANSMITTING : English Turkish
adj. gönderme, verici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani