Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TRANSPLANT SURGERY : English Turkish

transplantasyon ameliyatı, organ veya doku nakli ameliyatı, vücudun bir parçasının değiştirilmesine yönelik operasyon

TRANSPLANTATION : English Turkish

n. organ nakli, transplantasyon, nakletme

TRANSPLANTER : English Turkish

n. organ doku nakli yapan kimse, bir organı veya dokuyu bir kimseden diğerine nakleden kimse, bir yerden alıp diğer bir yere yerleştiren kimse

TRANSPONDER : English Turkish

n. bir sinyali aldığında otomatik olarak nakleden cihaz

TRANSPONTINE : English Turkish

adj. köprünün ötesinde, köprünün diğer tarafında bulunan; (Arkaik) okyanusun diğer tarafından; (İngiliz İngilizcesi) Thames Nehri'nin güney tarafında bulunan; 19'uncu yüzyılda Thames Nehri'nin güney tarafında bulunan Londra tiyatrolarında sergilenen melodramların karakteristiği veya bu melodramlara ilişkin; çok dramatik, melodramatik, fazla dramatik

TRANSPORT : English Turkish

n. taşıma, nakil, nakliye, taşıt, sürgün, kendinden geçme, coşma, taşkınlık

TRANSPORT : English Turkish

v. taşımak, nakletmek, sürmek, coşturmak, heyecanlandırmak, başını döndürmek

TRANSPORT AND COMMUNICATION : English Turkish

n. iletişim

TRANSPORT BASE : English Turkish

nakliye üssü, İsrail ordusunun nakliyesinden sorumlu askeri birliğin üssü

TRANSPORT DATE : English Turkish

nakliye tarihi, postalanan bir ticari mal veya şeyin yola çıktığı tarih

TRANSPORT PLANE : English Turkish

nakliye uçağı

TRANSPORT SERVICES : English Turkish

ulaştırma ve nakliye hizmetleri, ulaştırma ve gezinti için kamu hizmeti

TRANSPORT SHIP : English Turkish

n. yük gemisi, nakil gemisi

TRANSPORT VESSEL : English Turkish

n. yük gemisi, nakil gemisi

TRANSPORTABILITY : English Turkish

n. taşınabilirlik, nakledilebilirlik

TRANSPORTABLE : English Turkish

adj. taşınabilir, portatif

TRANSPORTATION : English Turkish

n. nakliyat, taşımacılık, taşıma, taşıt, navlun, nakliye ücreti, sürgün

TRANSPORTATION COMPANY : English Turkish

n. nakliye şirketi

TRANSPORTATION IN BULK : English Turkish

toptan taşıma, büyük miktarlarda aktarma, büyük miktarlarda nakletme

TRANSPORTATION OFFICER : English Turkish

ulaştırma subayı, ulaştırma konuları ile alakalı olarak bir komutana yardım eden subay

TRANSPORTATIONAL : English Turkish

adj. nakliye/ulaştırma ile alakalı, nakil/taşıma/ulaştırmaya dair

TRANSPORTED WITH JOY : English Turkish

sevinçten başı dönmüş, coşkulu

TRANSPORTER : English Turkish

n. nakliyeci, taşıyıcı

TRANSPORTING : English Turkish

n. nakletme

TRANSPOSABLE : English Turkish

adj. ters çevrilebilir, dönderilebilir, düzeni/sırası değiştirilebilir