English Turkish
TRIG UP : English Turkish
süslemek
TRIGAMIST : English Turkish
n. trigamist, üç kadınla evli erkek, üç erkekle evli kadın
TRIGAMY : English Turkish
n. trigami, üç kadınla evli olma, üç erkekle evli olma; hukuki olarak farklı zamanlarda üç erkekle veya üç kadınla evlenmiş olma
TRIGEMINAL : English Turkish
adj. kafatasına ait sinirlerin beşinci parçası ile alakalı (Anatomi)
TRIGEMINAL NERVE : English Turkish
n. (Anatomi) beşinci kafatası siniri, çiğnemede kullanılan kasları kontrol eden kafa yüz ve motor sinilerin başlıca algılama siniri
TRIGGER : English Turkish
n. tetik, deklanşör
TRIGGER : English Turkish
v. başlatmak, neden olmak
TRIGGER A CRISIS : English Turkish
ir krizi tetiklemek, bir krize sebep olmak, kritik bir duruma sebep olmak
TRIGGER HAPPY : English Turkish
tetiği çekmeye hazır, savaşçı, sorumsuz
TRIGGER-HAPPY : English Turkish
azıcık bir provokasyonda silahını ateşlemeye hazır, dikkatlice düşünmeden silahını kullanmaya meyilli olma; şiddetli bir şekilde karşılık verme eğiliminde olan, düşünmeden hareket eden
TRIGGERED REACTIONS : English Turkish
eaksiyonları tetikleyen, tepkileri olan, etkilenen; belirli bir şekilde tekrar harekete geçmesine sebep olan
TRIGGERMAN : English Turkish
n. katil; koruma, fedai
TRIGLOT : English Turkish
adj. üç dil bilen
TRIGLYCERIDE : English Turkish
n. gliserolden üretilen bileşik (Kimya)
TRIGON : English Turkish
n. üçgen
TRIGONAL : English Turkish
adj. üçgen, üçgensel, üç açısı olan
TRIGONALLY : English Turkish
adv. üçgensel bir tarzda, üçgen şeklinde
TRIGONE : English Turkish
n. üçgen şeklindeki alan veya parça, trigonum (Anatomi)
TRIGONOMETRIC : English Turkish
adj. trigonometrik
TRIGONOMETRIC EQUATION : English Turkish
trigonometrik eşitlik, trigonometrik denklem, kenarlar ve açılar arasındaki ilişki ile alakalı olan eşitlik/denklem
TRIGONOMETRICAL : English Turkish
adj. trigonometrik, tigonometriyi işleyen, trigonometri ile alakalı olan, matematiğin üçgenin kenarlar ve açılar arasındaki ilişki ile alakalı olan dalı
TRIGONOMETRICAL FUNCTION : English Turkish
trigonometrik fonksiyon, bir üçgenin kenarları arasındaki ilişki
TRIGONOMETRICALLY : English Turkish
adv. trigonometrik olarak, trigonometrik açıdan, üçgenlerin kenarları ve açıları arasındaki ilişki ile alakalı bir tarzda
TRIGONOMETRY : English Turkish
n. trigonometri
TRIGONUM : English Turkish
n. üçgen şeklindeki alan veya parça, trigone (Anatomi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani