Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TUSSLE : English Turkish

v. uğraşmak, mücâdele etmek, cebelleşmek

TUSSLE OVER : English Turkish

- için mücadele etmek,
için çaba sarfetmek,
için savaşmak (bir pozisyon için)

TUSSOCK : English Turkish

n. ot öbeği, çimen topağı, sağ demeti

TUSSOCK MOTH : English Turkish

tombul güve

TUSSOCKY : English Turkish

adj. topak şeklinde

TUSSORE : English Turkish

n. tüsor, kaba ipek

TUT : English Turkish

interj. cik cik

TUT TUT : English Turkish

cik cik

TUTANKHAMEN : English Turkish

n. MÖ. ondördüncü yüzyılda hüküm sürmüş onsekizinci hanedanın Mısır kralı

TUTELAGE : English Turkish

n. vasilik, koruma, vesayet

TUTELAR : English Turkish

adj. vesayet, vasi, hami, koruyucu

TUTELARY : English Turkish

adj. vesayet, vasi, hami, koruyucu

TUTOR : English Turkish

n. özel hoca, özel öğretmen, asistan (üniv.), ders kitabı, vasi

TUTOR : English Turkish

v. özel ders vermek, özel ders almak

TUTORAGE : English Turkish

n. bir özel hocanın pozisyonu, kişisel bir öğretmenin pozisyonu; özel öğretmenden alınan ders için yapılan ödeme

TUTORESS : English Turkish

n. özel hoca (bayan), özel öğretmen (bayan), mürebbiye

TUTORIAL : English Turkish

n. özel ders süresi

TUTORIAL : English Turkish

adj. özel ders ile ilgili, özel hocaya ait

TUTORSHIP : English Turkish

n. özel öğretmenlik, vesayet, vasilik

TUTSAN : English Turkish

n. küçük kırmızı meyveleri olan orman bitkisi

TUTTI-FRUTTI : English Turkish

meyveli dondurma; (Argo) aşırı derecede kadınsı fingirdek veya komik erkek

TUTTLE : English Turkish

n. bir soyadı

TUTU : English Turkish

n. Desmond Tutu (1931 doğumlu), Güney Afrika'da siyahi lider ve başpiskopos, 1984 Nobel Barış Ödülü sahibi

TUTU : English Turkish

n. tüt, bale kostümü (etek)

TUVAL : English Turkish

n. isim