Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TURNING IN HIS GRAVE : English Turkish

mezarında dönme, mezarında ters dönme (birşeyleri bilseydi şok olacağı veya çok sarsılacağı ölü bir insana ilişkin)

TURNING INSIDE OUT : English Turkish

n. ters çevirme, tersyüz

TURNING INTO : English Turkish

dönüşme, değişme, olma, oluş

TURNING LATHE : English Turkish

torna tezgâhı

TURNING LEFT : English Turkish

sola dönüş, sola sapma, sola dönme

TURNING MACHINE : English Turkish

n. torna

TURNING MOMENT : English Turkish

dönen hareket üretme eğilimi

TURNING MOTION : English Turkish

otasyon, spin, dönme, devir

TURNING OFF : English Turkish

n. kapama, kapatma

TURNING ON : English Turkish

n. tahrik

TURNING OVER : English Turkish

ters çevirme, geriye dönderme; tersine dönderme, tersine çevirme

TURNING PAGES : English Turkish

sayfaları çevirme, sayfaları değiştirme, sayfaları ileri doğru hareket ettirme

TURNING PALE : English Turkish

soluklaşma, solgun hale dönme, beyaza dönme, renk kaybetme

TURNING POINT : English Turkish

dönüm noktası, dönüş noktası

TURNING RED : English Turkish

n. kızarma

TURNING ROUND : English Turkish

döndürme, dönen

TURNING THE TABLES : English Turkish

zorunlu ve önemli değişiklikler, radikal değişiklik, büyük değişiklik

TURNING TOOL : English Turkish

döner alet, oymacılık ve gravür işlemede kullanılan kesme aleti

TURNING UP ONE'S NOSE : English Turkish

urnunu yukarı kaldırma, küçümseme, alay etme, hoşlanmama, memnuniyetsizlik veya şüphe ifadesi

TURNING YELLOW : English Turkish

sarıya dönme, sarı olma, sarı bir renk alma

TURNINGS : English Turkish

n. torna talaşı

TURNIP : English Turkish

n. şalgam, cep saati

TURNKEY : English Turkish

n. zindancı, gardiyan

TURNKEY SYSTEM : English Turkish

sadece düğmeye bas sistemi, bir müşteriye satılam tam donanımlı bilgisayar sistemi (donanım, yazılım, ve ekipman)

TURNOFF : English Turkish

n. ürün