Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TURN UPSIDE DOWN : English Turkish

ters çevirmek, ters dönmek

TURN YELLOW : English Turkish

sararmak

TURN-BASED STRATEGY GAMES : English Turkish

sıra bazlı strateji oyunu, TBS, oyuncuların oyunda sırayla hamle yaptıkları bilgisayar oyunu türü (oyun zamanının sınırlı olduğu ve oyuncuların hamle yapmasının uzun zaman aldığı durumlarda avantajlarını kaybettikleri gerçek zamanlı strateji oyunlarının aksine)

TURN-OFF : English Turkish

(Argo) itici gelmek, iğrendirmek (ör.: "beni iğrendiriyorsun, beni gerçekten bıktırdın, bana itici geliyorsun")

TURN-ON : English Turkish

cinsel anlamda heyecanlanmak, cinsel anlamda heyecanlandırmak

TURNABLE : English Turkish

adj. döner, çevrilir

TURNABOUT : English Turkish

n. ters dönme, geri dönüş, ters yön, dönek, atlıkarınca

TURNAROUND : English Turkish

n. geri dönüş, dönüş yeri (trafik), revizyon

TURNAROUND TIME : English Turkish

geridönüş zamanı, revizyon zamanı, bir programın faaliyetinin başlamasından çıktının alınmasına kadar olan zaman arasındaki dönem

TURNBUCKLE : English Turkish

n. bir vidalama mekanizması ile çubukları veya kabloları bağlamak için kullanılan birleştirme (iki vidayla veya bir vida ve bir fırdöndü ile)

TURNCOAT : English Turkish

n. dönek

TURNDOWN : English Turkish

n. devrik yaka, devrik kısım

TURNDOWN : English Turkish

adj. devrik

TURNDOWN COLLAR : English Turkish

n. devrik yaka

TURNED : English Turkish

adj. dönük, katlanmış, kıvrık, tornada işlenmiş

TURNED A BLIND EYE : English Turkish

görmeyen bir göze dönen, köre dönen, görmemezlikten gelen, görmeme niyetinde olan, önemsemeyen, boşveren

TURNED A DEAF EAR : English Turkish

sağır bir kulağa dönen, önemsemeyen, dikkat etmeyen, dinlemeyen

TURNED BACK : English Turkish

geriye katlanmış

TURNED BACK ON ITSELF : English Turkish

adj. devrik

TURNED DEAF : English Turkish

sağıra dönen, duyma kabiliyetini kaybeden, sağır olan

TURNED DOWN : English Turkish

devrik, devrilmiş, kıvrık

TURNED GREY : English Turkish

griye dönen, gri veya gümüşi olan

TURNED HIM DOWN : English Turkish

onu geri çeviren, onun ricasını/talebini reddeden, onu geri çeviren, onu elleri boş bırakan

TURNED HIS BACK ON : English Turkish

ona sırtını dönen, terkeden, önemsemeyen, terkeden, aldırmayan, yardım etmeyi önemsemeyen

TURNED HIS BACK ON HIM : English Turkish

ona sırtını dönen, etrafında dönüp onu geride bırakan, onu geride bırakan, onu yüzüstü bırakan, onu terkeden