Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TURNED HIS HEAD : English Turkish

kafasını çeviren, kafasını farklı bir yöne çeviren; dikkatini çeken, gözlerini yakalayan, onunla ilgilenen

TURNED IN : English Turkish

adj. içe katlanmış, kıvrık

TURNED IN HIS GRAVE : English Turkish

mezarında dönen, mezarında ters dönen, öldükten sonra bile huzuru bulamayan

TURNED NIGHT INTO DAY : English Turkish

geceyi gündüze çeviren, durmaksızın çalışan, tüm gece boyunca çalışmak için ayakta kalan

TURNED ON : English Turkish

açılan, çalıştırılan, harekete hazır hale getirilen, yakılan, aktif hale getirilen (bir uygulamanın, bir lambanın, vb.); deli olan, cezbedilen, çekici gelen, ilgilenen; cinsel olarak heyecanlandıran

TURNED OUT WELL : English Turkish

üstesinden iyi gelen, iyi idare eden, güzel bitiren, iyi iş çıkaran

TURNED OVER A NEW LEAF : English Turkish

yeni bir sayfa açan, baştan başlayan, yeni bir başlangıç yapan

TURNED PALE : English Turkish

adj. benzi atmış

TURNED THE TABLES : English Turkish

üyük bir probleme sebep olan, şiddetli bir şekilde durumu değiştiren

TURNED UP HIS NOSE : English Turkish

urnunu kaldıran, ondan hoşlanmadı, tatmin olmadı, onaylamayan bir yüz ifadesi takındı

TURNER : English Turkish

n. bir soyadı; Tina Turner (Annie Mae Bullock olarak 1939 doğumlu), Ödüllü pop/rock şarkıcısı

TURNER : English Turkish

n. tornacı, döndüren, beden eğitimcisi

TURNER SYNDROME : English Turkish

n. Turner sendromu, (Tıp) XO sendromu, kadınlarda X kromozomunun eksikliğinden kaynaklanan ve kısırlığa yol açan genetik sendrom

TURNERY : English Turkish

n. tornacılık, tornacı dükkânı

TURNING : English Turkish

adj. dönen, döner

TURNING : English Turkish

n. tornacılık, çevirme, dönme, dönemeç, dönüş, döndürme, köşe

TURNING A BLIND EYE : English Turkish

kör bir göze dönme, bilerek dikkat etmeme, bilerek önemsememe, duruma gözlerini kapatma, boş verme

TURNING A DEAF EAR : English Turkish

sağır bir kulağa dönme, dinlemeyi reddetme, kulaklarını tıkama

TURNING ANGLE : English Turkish

dönen açı, kenara doğru dönen açı

TURNING BACK : English Turkish

n. geri çevirme, geri dönme

TURNING CIRCLE : English Turkish

n. dönüş çapı

TURNING COLD : English Turkish

soğuğa dönme, daha soğuk olma, sıcaklıktaki azalma

TURNING DOWN HIS REQUEST : English Turkish

talebini/ricasını reddetme, başvurusunu geri çevirme

TURNING GRAY : English Turkish

n. ağarma

TURNING GREEN : English Turkish

yeşillenme