Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNBOUNDEDLY : English Turkish

adv. sınırsız bir şekilde, ölçüsüz bir tarzda, limitsiz, serbest bir şekilde, frenlenmemiş bir tarzda

UNBOWED : English Turkish

adj. eğilmemiş, boyun eğmemiş

UNBRACE : English Turkish

v. gevşetmek, çözmek, rahatlatmak

UNBRACE ONESELF : English Turkish

v. gevşemek, kafa dinlemek

UNBRANCHED : English Turkish

adj. dallara ayrılmamış, şubelere bölünmemiş, daha alt kollara bölünmemiş

UNBREAKABLE : English Turkish

adj. kırılmaz, bozulamaz, ehlileşmez, işlenemez (toprak)

UNBREAKABLE BOND : English Turkish

kırılmaz bağ, güçlü bağlantı, katolik evliliği

UNBREAKABLENESS : English Turkish

n. kırılamazlık, kırılamaz olma durumu, kırılgan olmama vasfı

UNBREAKABLY : English Turkish

adv. kırılamaz bir tarzda, kırılgan olmayan bir şekilde

UNBRED : English Turkish

adj. doğurmamış, ürememiş; cahil, okumamış, eğitimsiz, kaba

UNBRIBABLE : English Turkish

adj. rüşvet yemez

UNBRIBED : English Turkish

adj. rüşvet almamış, rüşvetçi olmayan

UNBRICKED : English Turkish

adj. kerpiçten yapılmış

UNBRIDGEABLE : English Turkish

adj. köprülenemez, köprü ile birleştirilemez, üzerine köprü inşa edilemez, sıkıca bağlanamaz

UNBRIDGED : English Turkish

adj. bağlı olmayan, birleşik olmayan, ilgisiz olan, karşıdan karşıya geçmeyen

UNBRIDLE : English Turkish

v. gemini çıkarmak, dizginini çıkarmak

UNBRIDLED : English Turkish

adj. gem vurulmamış, dizginsiz, dizginlenemez, önüne geçilmez

UNBRIDLED ATTACK : English Turkish

zaptedilemez saldırı, dizginlenemez taarruz, durdurulamaz saldırı, kontrolsüz taarruz, kontrol edilemez saldırı

UNBRIDLEDLY : English Turkish

adv. tahditsiz, kısıtsız, kontrol edilemez bir şekilde, dizginlenemez bir tarzda

UNBROKEN : English Turkish

adj. kırılmamış, bozulmamış, bütün, değişmemiş, aralıksız, devamlı, evcilleşmemiş, boyun eğmemiş, işlenmemiş

UNBROTHERLY : English Turkish

adj. kardeşçe olmayan

UNBRUISED : English Turkish

adj. berelenmemiş, zedelenmemiş, yaralanmamış, zarar görmemiş

UNBRUSHED : English Turkish

adj. fırçalanmamış, süpürülmemiş

UNBUCKLE : English Turkish

v. tokasını açmak, çözmek

UNBUDGETED : English Turkish

adj. bütçe yapılmamış, ayarlanmamış, kaynakları bölüştürülmemiş (özellikle para)