Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

UNLOADED : English Turkish

adj. doldurulmamış

UNLOADER : English Turkish

n. yük boşaltan kimse, yükü bir araç veya gemiden boşaltan kimse; yük boşaltan kimse

UNLOADING : English Turkish

n. boşaltma

UNLOCK : English Turkish

v. açmak, kilidini açmak

UNLOCKED : English Turkish

adj. açık, kilitsiz

UNLOOKED : English Turkish

adj. bakılmamış, kontrol edilmemiş, araştırılmamış

UNLOOKED FOR : English Turkish

eklenmedik, umulmadık, hesapta olmayan

UNLOOKED-FOR : English Turkish

eklenmedik, umulmadık;
için ümit edilmedik

UNLOOSE : English Turkish

v. çözmek, açmak, gevşetmek, bırakmak, koyvermek, serbest bırakmak

UNLOOSEN : English Turkish

v. gevşek bırakmak, gevşetmek, çözmek, açmak, gevşetmek, salmak

UNLOVABLE : English Turkish

adj. sevilmeyen, sevimsiz

UNLOVED : English Turkish

adj. sevilmemiş, beğenilmemiş

UNLOVELY : English Turkish

adj. sevimsiz, itici, çirkin

UNLOVING : English Turkish

adj. sevmeyen, sevgisiz, şefkâtsiz

UNLUBRICATED : English Turkish

adj. yağlanmamış

UNLUCKILY : English Turkish

adv. maalesef, ne yazık ki

UNLUCKINESS : English Turkish

n. kötü şansa sahip olma durumu, talihsizlik, başarısızlık

UNLUCKY : English Turkish

adj. şanssız, tâlihsiz, başarısız, aksi, uğursuz, meymenetsiz

UNLUCKY STAR : English Turkish

n. uğursuz yıldız

UNLV : English Turkish

Las Vegas'taki Nevada Üniversitesi, Las Vegas'ta konuşlu büyük devlet üniversitesi (Nevada, ABD)

UNMADE : English Turkish

adj. yapılmamış, bozulmuş

UNMAGNIFIED : English Turkish

adj. genişletilmemiş, büyütülmemiş, abartılmamış

UNMAILABLE : English Turkish

adj. postalanamaz

UNMAINTAINABLE : English Turkish

adj. yönetilemez, desteklenemez, idame ettirilemez, sürdürülmesi imkansız

UNMAKE : English Turkish

v. bozmak, değiştirmek