English Turkish
UNSALVAGEABLE : English Turkish
adj. düzeltilemez, kurtarılamaz, tamir edilemez, onarılamaz
UNSAMPLED : English Turkish
adj. örneklenmemiş, araştırılmamış, yoklanmamış, gözlenmemiş, incelenmemiş
UNSANCTIFIED : English Turkish
adj. kutsallaştırılmamış, kutsanmamış, takdis edilmemiş
UNSANCTIONABLE : English Turkish
adj. izin verilmez, müsaade edilemez
UNSANCTIONED : English Turkish
adj. onaylanmamış
UNSANITARY : English Turkish
adj. sağlıkla ilgili olmayan, sağlıksız
UNSAPONIFIABLES : English Turkish
n. sabunlaşmayanlar, sabunlaşmayan grup, sabunlaşmayan tür, sabunlaştırma sürecinde sodyum hidroksitle reaksiyona girmeyen ve orijinal hallerinde kalan bileşenler
UNSAPONIFIED : English Turkish
adj. sabunlaşmamış, sabunlaştırılmamış, sabuna dönüştürülmemiş
UNSATIABILITY : English Turkish
n. doymazlık, açgözlülük, doyumsuzluk, tatmin edememe durumu, tatmin olamama durumu, doymama durumu
UNSATIABLE : English Turkish
adj. doyamaz, doyurulamaz, tatmin edilemez, tatmin olamaz
UNSATIABLY : English Turkish
adv. doymaz bir şekilde, açgözlüce, doyumsuzca, tatminsizce
UNSATISFACTORILY : English Turkish
adv. yetersizce, yetersiz bir şekilde, eksikçe, eksik bir şekilde, talep ve gereklere karşılık tatmin edici olmayan bir şekilde
UNSATISFACTORY : English Turkish
adj. tatmin edici olmayan, yetersiz, sudan
UNSATISFACTORY ANSWER : English Turkish
yetersiz cevap, tatmin edici olmayan cevap, yetersiz karşılık, yeterince açıklanmamış cevap
UNSATISFIABLE : English Turkish
adj. tatmin edilemez
UNSATISFIABLY : English Turkish
adv. yetersizce, yetersiz bir şekilde, doyuramayan bir şekilde; tatmin edemez bir şekilde
UNSATISFIED : English Turkish
adj. tatminsiz, tatmin olmamış, yetersiz, yerine getirilmemiş, ödenmemiş
UNSATISFYING : English Turkish
adj. tatmin edici olmayan, yetersiz, sudan
UNSATURATED : English Turkish
adj. doymamış
UNSAVEABLE : English Turkish
adj. kurtarılamaz; sonrası için depolanamaz, saklanamaz; korunaklılandırılamaz; biriktirilemez
UNSAVED : English Turkish
adj. kaydedilmemiş
UNSAVORINESS : English Turkish
n. tatsızlık, tadı olmama; nahoşluk; terbiyesizlik, ahlaka aykırılık
UNSAVORY : English Turkish
adj. lezzetsiz, tadı kötü, kötü kokulu, berbat
UNSAVOURY : English Turkish
adj. lezzetsiz, kötü kokulu, berbat, kötü tatlı
UNSAY : English Turkish
v. sözünü geri almak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani