English Turkish
VALERIA MESSALINA : English Turkish
n. (
48) I. Klaudius'un üçüncü karısı
VALERIAN : English Turkish
n. kediotu
VALERIANELLA : English Turkish
n. kediotu, Eski Dünya'da (Avrupa, Asya, Afrika) geniş bir bölgede iklime alışmış ve yıllık olarak yetişen bir şifalı bitki kategorisi
VALERIANIC : English Turkish
adj. kediotundan yapılan
VALERIANIC ACID : English Turkish
n. (Kimya) kediotu asidi, birçok bitki yağında bulunan sıvı yağ asidi (kozmetik ve parfümlerde kullanılır)
VALERIC : English Turkish
adj. kediotundan yapılan
VALERIC ACID : English Turkish
n. (Kimya) kediotu asidi, birçok bitki yağında bulunan sıvı yağ asidi (kozmetik ve parfümlerde kullanılır)
VALERIE : English Turkish
n. bir bayan ismi; bir erkek ismi
VALERO : English Turkish
n. Teksas merkezli ABD şirketi, rafine edilmiş petrol ürünleri üreticisi ve dağıtıcısı
VALET : English Turkish
n. uşak
VALET : English Turkish
v. uşaklık yapmak
VALETING : English Turkish
n. erkek hizmetçi olarak çalışma, uşak olarak çalışma, uşaklık yapma, oda hizmetçisi olarak çalışma
VALETTA : English Turkish
n. Valletta, Malta'nın başkenti
VALETUDINARIAN : English Turkish
n. hasta, hastalık hastası, hastalıklı kimse
VALETUDINARIAN : English Turkish
adj. hastalıklı, hasta, hastalık hastası, iyileşme dönemindeki
VALETUDINARIANISM : English Turkish
n. hastalıklı olma, hastalık hastası olma
VALETUDINARY : English Turkish
adj. hastalıklı, hasta, hastalık hastası, nekâhet döneminde olan
VALGUS : English Turkish
adj. kemik çarpıklığı, çarpık kemikli, kemiğin vücudun olmadık bir yerinden anormal bir şekilde dışarı doğru dönmesi özellikli (özellikle diz veya ayakta)
VALHALLA : English Turkish
n. Tanrı Odin'in ölen kahramanların ruhlarını kabul ettiği sarayı (İskandinav mitolojisi)
VALIANCE : English Turkish
n. cesaret, cesurluk, yüreklilik, kahramanca eylem
VALIANCY : English Turkish
n. cesaret, cesurluk, yüreklilik
VALIANT : English Turkish
adj. cesur, yürekli, yiğit
VALIANTLY : English Turkish
adv. cesurca, yiğitçe
VALIANTNESS : English Turkish
n. cesaret, yiğitlik
VALID : English Turkish
adj. geçerli, geçer, yürürlükte, sağlam, mantıklı, yerinde, yasal
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani