Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

VIOLENT SCENES : English Turkish

şiddet içerikli sahneler, şiddet içerikli görüntüler, bir filmde şiddet içeren bölümler

VIOLENT STORM : English Turkish

şiddetli kasırga, yıkıcı fırtına, güçlü fırtına

VIOLENTLY : English Turkish

adv. şiddetle

VIOLET : English Turkish

adj. mor, menekşe renkli

VIOLET : English Turkish

n. menekşe, mahçup kimse, utangaç kimse, mor

VIOLIN : English Turkish

n. keman

VIOLIN CASE : English Turkish

n. keman kutusu

VIOLIN CLEF : English Turkish

n. keman nota anahtarı

VIOLINIST : English Turkish

n. kemancı

VIOLIST : English Turkish

n. viyolacı

VIOLONCELLIST : English Turkish

n. viyolonselist, viyolonselci

VIOLONCELLO : English Turkish

n. viyolonsel

VIOSTEROL : English Turkish

n. D vitamini takviyesi için hazırlanan bir karışım

VIP : English Turkish

n. vip, çok önemli kişi

VIP TREATMENT : English Turkish

Çok Önemli İnsan muamelesi, çok iyi muamele

VIPER : English Turkish

n. engerek, yılan

VIPER IN ONE'S BOSOM : English Turkish

n. koynundaki yılan, birinin koynunda beslenen yılan, hain arkadaş, arkadan vuran arkadaş

VIPER'S GRASS : English Turkish

n. sarı çiçekli çok yıllık bir bitki

VIPERINE : English Turkish

adj. engerek türünden, engerek gibi, zehirli

VIPERISH : English Turkish

adj. engerek gibi, yılan gibi, hain, zehirli

VIPEROUS : English Turkish

adj. engerek gibi, yılan gibi, hain, zehirli

VIPEROUSLY : English Turkish

adv. haince, yılan gibi

VIRAGO : English Turkish

n. cadaloz, şirret, şirret kadın, eli maşalı kadın, kadın savaşçı

VIRAL : English Turkish

adj. virüse ait

VIRAL DISEASES : English Turkish

viral hastalıklar, virüslü hastalılar, virüslerden kaynaklanan hastalıklar