English Turkish
W00T : English Turkish
interj. ("wow {vay}" ve "loot {ganimet}" kelimelerinin karışımı) vay!, hurra!
W3 : English Turkish
dünya çapında geniş ağ, dünya çapındaki sunuculara dağılmış birbiri ile ilişkili HTML belgelerinin İnternet ağı
WA : English Turkish
n. Batı Afrika, Afrika kıtasının batı bölümü
WA : English Turkish
n. Batı Avustralya, Avustralya kıtasının batı bölümü
WA. : English Turkish
n. Washington eyaleti, ABD'nin kuzeybatısında bir eyalet
WAAF : English Turkish
kadınların yedek hava kuvveti, Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin II. Dünya Savaşı esnasında oluşturulan yedeği
WAAF : English Turkish
n. Yedek Kadın Hava Kuvvetleri üyesi
WAALS : English Turkish
n. bir soyadı; Johannes Diderik van der Waals (
1923), Hollandalı fizikçi, 1910 nobel Fizik Ödülü sahibi
WABBLE : English Turkish
n. sallanmak, sallamak, titremek, titretmek; sallanma, sallantı, titreme, sendeleme; sarsak, tereddüt, tereddüt etme
WABBLY : English Turkish
adj. sallanarak, titreyerek; sallanan, durağan olmayan, sabit olmayan; ikircikli, belirsiz, karasız, tereddütlü
WAC : English Turkish
n. kadın ordu birlikleri, bayan askerlerden oluşan ordu birimi
WAC : English Turkish
n. WAC askeri
WACK : English Turkish
n. (Kırıcı Argo) alışılmadık kimse, alışılmışın dışında kimse, öngörülemez kimse, ne yapacağı kestirilemeyen kimse; garip kimse, tuhaf kimse
WACK : English Turkish
adj. kötü, çok kötü, berbat; kesinlikle keyif verici olmayan; uygunsuz, sosyal standartlara zıt; tuhaf, garip; çılgın, deli, ahmakça (Argo)
WACKE : English Turkish
n. kumtaşı, gri kumtaşı, çamur taşı, kaya ve mineral parçaları içeren ve kil ve mil ile çevrelenmiş kirli bir kumtaşı (Jeoloji)
WACKED OUT : English Turkish
(Argo) yorgun, bitkin, bitmiş; çılgın, tuhaf, garip; çok sarhoş, uyuşturucunun etkisinde
WACKILY : English Turkish
adv. çılgınca, çılgın bir şekilde, mantıksızca, mantıksız bir şekilde
WACKINESS : English Turkish
n. tuhaflık, gariplik; çılgınlık, aptallık, mantıksızlık (Argo)
WACKO : English Turkish
n. deli, çılgın kimse, divane kimse, sersem (Argo)
WACKY : English Turkish
adj. kaçık, sapık, manyak, saçma, mantıksız
WACKY-BACKY : English Turkish
(Britanya Argosu) esrar
WACO : English Turkish
n. orta Teksas'ta (ABD) bir kasaba
WAD : English Turkish
n. tampon, tıkaç, tıpa, tomar, tüfek sıkısı
WAD : English Turkish
v. tıkamak, pamukla doldurmak, vatka koymak
WADABLE : English Turkish
adj. yürüyerek geçilebilir, suyun yürünerek geçilebilecek kadar sığ olması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani