Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VRAM : English Turkish

n. Video RAM, yüksek kaliteli video kartlarında kullanılan çok hızlı rastgele erişimli bellek (Bilgisayar)

VRML : English Turkish

n. sanal gerçeklik modelleme dili, İnternet'te görüntülenen üç boyutlu modellerin tasarımında kullanılan dil (Bilgisayar)

VS. : English Turkish

"versus (karşı)",
e karşı,
a karşı, karşısında, aleyhinde

VT : English Turkish

n. Vermont eyaleti, ABD'nin kuzeydoğusunda bir eyalet

VTR : English Turkish

video kaset kaydedici, video kasetlerin üzerine kayıt yapmak ve onları görüntülemek için kullanılan cihaz

VULCAN : English Turkish

n. Vulkan [mit.], ateş ve madencilik tanrısı [mit.]

VULCANIC : English Turkish

adj. volkanik, yanardağ gibi, hiddetli

VULCANISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) kükürtle işlemek, ham lastiği sülfürle işleme koyup dayanıklılığı ve esnekliğini arttırmak için yüksek ısıya maruz bırakmak (vulcanize olarak da yazılır)

VULCANISER : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) kükürtle işleyen kimse, ham lastiği sülfürle işleme koyup dayanıklılığı ve esnekliğini arttırmak için yüksek ısıya maruz bırakan kimse (vulcanizer olarak da yazılır)

VULCANISM : English Turkish

n. volkanizma, volkanik süreçler ve olaylar

VULCANITE : English Turkish

n. vulkanit

VULCANIZATION : English Turkish

n. kükürtle işleme, ham lastiği sülfürle işleme koyup dayanıklılığı ve esnekliğini arttırmak için yüksek ısıya maruz bırakma

VULCANIZE : English Turkish

v. kükürtle işlemek, vulkanize etmek

VULCANIZED FIBER : English Turkish

n. vulkanize lif

VULCANIZER : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) kükürtle işleyen kimse, ham lastiği sülfürle işleme koyup dayanıklılığı ve esnekliğini arttırmak için yüksek ısıya maruz bırakan kimse (vulcaniser olarak da yazılır)

VULCANOLOGIST : English Turkish

n. volkanolojist, yanardağ uzmanı, yanardağ uzmanı, yanardağlar ve volkanik olaylar araştırmaları uzmanı

VULCANOLOGY : English Turkish

n. volkanoloji, yanardağlar ve volkanik olaylar bilimi

VULGAR : English Turkish

adj. halk, halka özgü, hoyrat, adi, bayağı, kaba, basit

VULGAR ADVERTISEMENT : English Turkish

adi reklam, bayağı reklam, aşağılık reklam, müstehcen reklam, terbiyesiz reklam, kaba reklam, kırıcı materyaller içeren reklam

VULGAR BEHAVIOR : English Turkish

adi davranış, bayağı davranış, aşağılık davranış, müstehcen davranış, terbiyesiz davranış, kaba davranış, kırıcı davranış, kabalık, adilik

VULGAR EXPRESSION : English Turkish

n. kaba konuşma, kaba söz

VULGAR FRACTION : English Turkish

ayağı kesir

VULGAR HERD : English Turkish

ayaktakımı, avam

VULGAR LANGUAGE : English Turkish

adi dil, bayağı dil, aşağılık dil, müstehcen dil, terbiyesiz dil, kaba dil, kırıcı dil, sokak ağzı, basit ve sıradan konuşma dili

VULGAR LATIN : English Turkish

halk latincesi