Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WASTE WOOL : English Turkish

n. kaba yün, ıskarta yün

WASTE-BOOK : English Turkish

müsvedde defteri, karalama defteri, günlük defter, karalamalar yapmak için kullanılan defter

WASTEBASKET : English Turkish

n. çöp sepeti

WASTED : English Turkish

adj. heba olmuş, israf edilmiş; bozulmuş, kurumuş, solmuş; yorgun, yorulmuş (Argo); sarhoş (Argo)

WASTED EFFORT : English Turkish

oşa harcanan çaba, boş yere verilen gayret, faydasız girişim

WASTED ENERGY : English Turkish

israf enerji, heba edilen enerji, verimsiz kullanılan enerji

WASTED TIME : English Turkish

israf zaman, heba edilen zaman, boşa harcanan zaman, verimsizce kullanılan zaman; hiçbir şey başarılmadan harcanan zaman

WASTED WORDS ON : English Turkish

ile ilgili boşuna konuştu, ile ilgili sonuçsuzca konuştu, ile ilgili nefesinin boşuna tüketti

WASTEFUL : English Turkish

adj. savurgan, müsrif, tutumsuz, zarar veren

WASTEFULLY : English Turkish

adv. israflıca, israf eden bir şekilde, heba eden bir şekilde, gerekli olandan fazlasını kullanan bir şekilde

WASTEFULNESS : English Turkish

n. savurganlık, israf, müsriflik, tutumsuzluk

WASTELAND : English Turkish

n. boş arazi, ekilmemiş toprak

WASTEPAPER : English Turkish

n. kâğıt artığı, kullanılmış kâğıt

WASTEPAPER BASKET : English Turkish

kâğıt sepeti

WASTER : English Turkish

n. savurgan kimse, ıskarta, defolu mal

WASTING : English Turkish

adj. aşırı zayıflatan, mahveden

WASTING ASSET : English Turkish

tükenen değer, tükenen varlık, tükenen kıymet, niceliği zamanla azalan varlık, amortismana tabi varlık

WASTREL : English Turkish

n. savurgan kimse, işe yaramaz kimse, ıskarta, defolu mal

WATCH : English Turkish

n. gözetim, saat, kol saati, bakma, seyretme, dikkat etme, gözleme, nöbet, vardiya, gözaltı

WATCH : English Turkish

v. seyretmek, izlemek, bakmak, gözlemek, dikkat etmek, beklemek, gözkulak olmak, yolunu gözlemek, başında beklemek, nöbet tutmak, gözetlemek, kollamak

WATCH AND WARD : English Turkish

nöbet tutma, sürekli uyanık olma, sürekli tetikte olma, devamlı olarak gözetleme

WATCH BAND : English Turkish

saat kayışı, saat kordonu, saat kulpu, saati bileğe dolamak için kullanılan kayış

WATCH BOX : English Turkish

nöbetçi kulübesi, bekçi kulübesi

WATCH CAP : English Turkish

aşı ve boynu örten yün bere

WATCH CHAIN : English Turkish

köstek, saat zinciri