English Turkish
WASHROOM : English Turkish
n. tuvalet, helâ
WASHROOM SALE : English Turkish
n. borsada satıcının kendi malına alıcı olması
WASHSTAND : English Turkish
n. lavabo, el yüz yıkama leğeni
WASHTUB : English Turkish
n. leğen, çamaşır leğeni, çamaşır teknesi
WASHWOMAN : English Turkish
n. çamaşırcı kadın
WASHY : English Turkish
adj. sulu, halsiz, kuvvetsiz, soluk, solmuş
WASN'T : English Turkish
v. "was not (değildi)", değildi, değil idi, mevcut değildi, yoktu; "be (olmak)" fiilinin birinci ve üçüncü şahıs geçmiş zaman olumsuzlaması
WASN'T TOO EAGER TO TALK : English Turkish
konuşmaya çok istekli değildi, söylemek istemedi, konuşmak istemedi, onunla ilgili konuşmak istemedi
WASP : English Turkish
eyaz protestan amerikalı
WASP : English Turkish
n. arı, eşekarısı, sarıca arı, yabanarısı
WASP'S NEST : English Turkish
arı yuvası, belanın yuvası, öfkenin merkezi
WASPISH : English Turkish
adj. huysuz, asabi, ince belli
WASPISHLY : English Turkish
adv. huysuzca, huysuz bir şekilde, sinirli bir şekilde; alaycı bir şekilde, alay ederek; rahatsızlıkla, rahatsız bir şekilde
WASPISHNESS : English Turkish
n. huysuzluk, huysuz olma durumu, sinirlilik; rahatsızlık, rahatsız olma durumu; kincilik, kindarlık
WASPY : English Turkish
adj. arımsı, arıya benzeyen, eşek arısına benzeyen, yaban arısına benzeyen; sivri dilli, iğneleyici, eleştiren; asabi, hırçın; kırıcı, huysuz, kusur arayan
WASSAIL : English Turkish
n. şerefe içme, içki alemi, noelde içilen baharatlı içki
WASSAILER : English Turkish
n. birinin şerefine içen kimse,
birinin onuruna içen,
birinin sağlığına içen kimse; içen ve şerefe diyen kimse
WASSAILING : English Turkish
n. birinin şerefine içme,
birinin onuruna içme,
birinin sağlığına içme; şerefe içme, kadeh tokuşturma
WASSERMANN : English Turkish
n. August von Wassermann (
1925), Alman doktor ve bakteriyolog; bir soyadı
WASSILY : English Turkish
n. bir erkek ismi
WASSILY KANDINSKY : English Turkish
(
1944) Rus soyut dışavurumcu ressam ve sanat kuramcısı, Blaue Reiter akımının kurucularından biri
WASSUP : English Turkish
"what's up (ne haber? ", nasılsın?, ne haber?, ne var ne yok?, nasıl gidiyor?
WAST : English Turkish
(Eski Kullanım) was (idi), "be (olmak)" fiilinin ikinci tekil şahıs geçmiş zaman hali
WASTAGE : English Turkish
n. fire, israf, boşa harcama
WASTAGE OF ENERGY : English Turkish
n. enerji sarfı, boşa çalışma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani